Başka bambaşka çok başka sevdim seni
Aynanın gerçekliği kadar
Pürüzsüz buğusuz
Güneşin doğuşu gibi
Pussuz dumansız
Kar taneleri uçuşunda
Üşüyorum şimdi bir düş serinliğinde
Ellerim yüreğimde yüreğim donuk çığlarda
Tadı yok eski annelerin
Tandır kokusu ile yüreklere serpilen
Eski babaların adı yok
Başak tanelerinde buram buram kokan
Artık mevsimler sarhoş
Bizleri anlamamakta
Kış bütün zemheriliği ile
Yine üzerimize akmakta
Baharlarda artık bunları anlamamakta
Onca yeşilliği işle bizlere bakmakta
Kara yazılar yazılmış bu toprağa
Elbette bir gün günü doğacaktır
Bu değişmez kaderini memleketimin
Elbette değiştirecek bir yiğidi
Doğuracaktır bu toprağın herhangi bir annesi
Hem de bağıra bağıra
Bir boya sandığında yaşanır bilinen bir yaşamı
Fırçam ile ritim tutarım
Kaldırımların boş çerçevelerinden dolu vitrinlerine
Belki bir adım ötede
Şu boyalı ellerime sıkıştırılacak
Yırtık bir yüz binliktir beni taşıyan
Sana gelebilsem adım adım yaklaşarak
Bir sahil sakinliğinde süzülerek
Kurtulabilsem bu şehrin sensiz gürültüsünden
Sana gelebilsem bir köy sakinliğinde
Her dörtlüğünde yaşam satır satır okunur
Bir şiir misali
Aldandılar baharlara
Kışa götürüleceklerinden habersiz
Ama kışlara da kızamıyorlardı
Baharların habercisi idi ne de olsa
Hep aynalar değiştirmişti onları
Her seferinde başka bir yüz
Giderim ben gurbet ele
Dönmem sen gelmeden dönmem
Asla vermem seni ele
Vermem sen gitmeden vermem
Ömrüm gider bir meçhule
Aşkım düşerse de dile
Her akşam batar sabahları tekrar doğardın
Biz seni böyle bilirdik
Ama niye doğmuyorsun bu sabah
Bulutlara mı yenildin
Oysa onlar dumandandır rüzgarlanırlar
Parmakları donmayacaktı
***Vurulmuş kanlar içinde upuzun yatar düşlerim
Takılmış bekler dişimde dudaklarımda çatlar gülüşlerim
***Senden ayrı geçen her bir gün ömrüme boş ve eksik bir
Sayfa olarak eklenir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!