Sevilmeyen kadın, şimdi gördüm şişmiş gözlerini
Ağlamaktan kan çanaklarına dönmüş içleri
Şimdi tuttum o titreyen ellerini
Unutulmaktan buz tutmuş avuç içleri
Gelecek zamanları çalınmıştır yaşanmışlığın
Ya da geçmiş zaman eklenmiştir kaderin şu anına
Gözler seferi bir yalnızlıkta soğurmuşken yaşlarını
Semaya durur sanki ziyadesizlikte ikmal bedenler
Kırılmış bir tebeşirin tozunda boğuluyor dizeler
Noktayla virgülün hikayesiydik biz
Sen hep sonları getiren, bense ortalarda gözü yaşlı bekleyen
Beni hep cümle aralarında unuttular
Sense hep sonlarda kaldın, benden çok uzakta
Ben bir çare, noktalı virgüle bile razı
Sırf seni anımsatır, gözümdeki yaşı siler diye
Sensizlikle başlayan cümlelerim, bensizlikte hem fikir
Nedense hatır aralarına sakladım, senden kalan sevgileri
Ve nedense daldırıp tuza boğdum, sensiz yediğim yemekleri
Yaptığım hiç bir mübadele anlamlı kılmadı,
Sıcaklığını avuç içlerime bırakıp benden gidişlerini
Hatır aralarına sakladım çilekeş serzenişleri,
Ruhum zengin kalemim fakir
Benden istemeyin edebi zikir
Dilim tutuk edebim yitik
Benden beklemeyin ebedi fikir
Yalandın sen, kocaman bir yalan
Aldandım, inandım senli bütün yalanlara
Savruldum, çocuk kahkahalarıyla kollarına
Tutunacak tek dalımdın, bilmedin haince kırdın
Kaldım mı, düştüm mü vuslat uçurumlara
Dönüp de bakmadın ardına, bıraktığın enkaza
Bana göre değil, kötü sözü dile dökmek
En güzeli edebiyle susabilmek
Bana göre değil, yalan yanlış sevmek
En doğrusu gönlü yar' e açabilmek
Anlamlarını soydum dünyanın
Amaçlarını yitirdim hayatımın
Gökteki tüm yıldızları yaktım
Bir kendimi bende anlayamadım
Can özüme özüme
Yare düşmüş közüme
Senden önce yokmuşum
Şimdi geldim kendime
Yar süzüle süzüle
Parmak uçlarımdan öp sevgili
En çok orası acıtıyor bedenimi
Yalnızlık en çok orada üşütüyor düşlerimi
Ve en çok orada kaybediyorum ayaz yemişçesine kendimi
Gecelerimde ki yıldızları orada söndürüyor hicran fırtınası
Rüzgarına kapılıp savruluyor, kaybedişler sarınmış umutlarım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!