Aygül Mudurlu Şiirleri - Şair Aygül Mudurlu

Mutluluk toy bir kısrak, umutlarımdan kuşaklarca uzakta
Vadetmiyor artık ömür bile, ondan bir dem bulmaya
Herkese mutluluk pay edilirken bu köhne hayatta
Heybeme göz yaşı düşmüş, azığı alaca bakışlarda
Ağladım heyhat, ağladım sanki asırlarca
Ağladım, gözün yaşıyla geceleri semayı dağladım

Kocaman bir başlık attım yeniden başlamalara
Güzel yazılarla süsledim ümitler ekledim satır başlarına
Bin bir fasılda kaybolurken zifiri geçmişim
Geleceğimin filizlerini ayaklar altında ezmişim
Fark edilmemiş çilekeşlikte sebat eden gençliğim
Feleğin gözünde bir damla yaş olmuş bedeviyim

Siyahi bir bilinmezliktir bu
Tırpanına en keskininden bıçaklar bileyen
Hayatın içine sahicisinden sevdalar gizleyen
Ve keremine lütfedip hakiki dostlukları demleyen

Fil dişinden düşler diyarları taşınmış uzuvlarına
Bakmaya doyulmaz güzellikler devşirilmiş gerdanına
Adına mıh olup kazınmış, boyunduruk güllerin ismi
Sensizliğin göbek adı bende lal kesilen fikrimin zikri
Gönlümden aşkına çağlayan sevgi kabarcıklarındaki ahenkli ezgi
Ömür parelerine gizlenmiş, gülüşlerinin gamzesindeki seki

Gelişlerindeki gidişlerim olsun beklediğim son gülüş
Dumanlı başımın riyakar dönüşlerine tutundu umarsızca düş
Tenimi dağlayıp yaktı, yardeki duyarsız gülüş
Kelimeler giydirdiğim isimsiz gölgelerin ayazlarına düş
Aşk sahralarında kalıp kavruldu çocukça gülüş
Evveli olmayan ezelin ışığında kayb' a umutsuzca düş

Aşk hayallerinin boynuna zehirli iplerini dolamaktır sevdanın
Ve sonra da sevgilinin celladı olup kesmektir hayata tutunuşlarını
Bütün umut kapılarını bir bir kapatmaktır kaderin suratına
Ve bir kedinin severken yara bere içinde bırakıp terk edip gitmesidir seni
Ya da uğruna bir ömür harcayıp da
Yine de yalnız ölmeleri alnına karalarcasına yazan

Bilinmezliğin gölgesinin düştüğü, bu serkeş ayazı günlerimde
Düşlerimin hal hatır göz etmez, ihlale pervasız gelişlerinde
Tası tarağı toplayıp da, bu vefa yoksunu şekilsizlik sıyrıklarımdan
Sorgulanmaya tutuklu hatıraların, dem tuttuğu en alaca gecelerimde
Yokluğunun ateşiyle kavurdum, sensizliğin kalbe yanık gizlerini
Ve ruhum ayırdı bedenimden, sana yangın her bir köşemi

Hey ağarmış göz bebeklerinde intihara hüküm yemiş gezgin
Hayat maytap geçmiş seninle, en hakiki kazıklara saplayarak düşlerini
Gelişlerinin hep gidişleri olmuş, zamanın sonsuz döngüsüne kilitli
Dilin damağından damlayan kahırlardan, balçık misali kin kusmuş
Zehir zemberek kahkahalarında ezilip çürümüş gerçekliğe sığınmış masumiyetin
Bildik bir kabusun fanusuna kapatılıp silinmiş, ömrünün fasıllarca demleri

İsimsiz mutluluklar sığdırdım bugün gönül haneme
En tatlısından ömürler gizlendi ruhumun derinlerine
Adına sevgi denen bu can'a handan gamzelere
Yüzlerce sevgiyi sığdırdım bugün, tüm kaybedişlere
Tanık oldum an be an; gül yüzlü, sevgi kokan masum yüreklere
Akıp gitti ruhum, özüme çağlayan her sevgi sözüyle

Sarmaşık misali bir damla yaş düştü gamlı gönlüme
Dilimin sustukları, gözlerimden kan olup aktı özüme
Sevgilere dair en ufağından bir katrede
Pay çalınmamış bu hiçliğe yazan hazan ömrüme
Sözlerime ahlı yaşlar bulaşmış, pare pare yürek yerlerde
Değer biçilmemiş, kaderin mezuresi ermemiş biçareliğe