Yıkardı gözyaşımdan kaleleri
Tutunmak isterdi umuttan kuşların kanatlarına
Sere serpe uzanıp da yalnızlığın alevden kumsallarına
Ağma aşkımın zift kavuran susuzluğunda
Yudumladım zehrin kanatan katranının ahını
Dilimde kördüğüm oldu
Yol aldım sonsuzluktan bir seni bulmadı gözlerim
Sözlerimin efendisi yüreğimin tek tutumluk dalıydın halbuki
Sevdim demiştin kırıp geçtiğin camdan bedeni varlığından bihaber
Kanatlarından vurgun yedi kelebek
Savruldu düştü ırak vuslatlara
Özünden koparak yerlere savruldu gam
Bir gül
Bir gül ki ey yar
Güller sana yaraşsın
Hasret tene bulaşsın
Sensizlik vuslat olup
Gecelere karışsın
Bir yol gelir alır beni
Götürür
Çıkmaz sokaklardan
Eksik yıllardan sıyırır da
Bir şeyim yok benim
Yalnızca sensizim, eksiğim
Odam taş duvar buz kesiği
Uykular hülyalara karabasan
Titrek kirpik uçlarım kokuna hasret
Ruhum vuslatı çöle çevirmiş
Canhıraş söylemlerin tüketilmiş şehveti soğurmuş
Kanırtılmış avuntusunda damlayan vahlı gönülhaneyi
Hercümerç bedende şükela yazan bir başınalığın ayazı
Damlıyorum
Gözlerimden yar'e doğru çağlayan bir pınar
Titriyorum
Sözlerimden göğe doğru yükselen kör çığlıklar
Hayat hep zordur, buna aldırma
🍁🍁🍁🍁🍁
Çetin ceviz gibi ol, ezilsen de kırılma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!