Ait miyim sana, ait miyim gözlerindeki parıltıya?
Sevgi kelebeklerini uçurmalı mıyım bulutlara?
Umuttan ışıkları sermeli miyim gökyüzünün aşk kuytularına?
Adına huzur mu demeliyim bunun, umut mu, ışık mı, aşk mı?
Parıltısından büyülü sırlar mı dermeliyim çırpınışlarına yüreğimin?
Ah ne idüğünü bilemediğim, bilip de koşup diyemediğim
Nasıl olurdu, bunca zamandan sonra?
Satır aralarına giz edilen özlem, nasıl kanatırdı?
Kalemim nasıl titrerdi, yüreğim nasıl tutulurdu?
Yar nasıl sevmezdi beni,
Sevgi dolu yüreğimle ikram kılmışken dizelerimi?
Yar nasıl görmezdi,
Müebbet yemiş gözlerinde aşk
Tenime değmiş mapusluğun demir parmakları
Sensizlik düşmüş taş duvarlarına odamın
Daha bir soğumuş yalnızlığım sıcaklığında
Bir bilene sormak gerek
Mutluluk ne demek
Satır aralarına sevgiyi giz etmek
Dokunmadan daha aşka dolmak
Sevmeden önce hüzünlere savrulmak
Dudaklarında dibe vurmuş pervasız sevda
Soluğunda ümitlerim tutunamamış aşka
Çözüvermişsin gecelerde bekleyişlerimin iplerini
Sana vuslat için, gelip konmuş yıldızlar serçe parmağıma
Haydi, bir masal anlat bana
İçinde pembe panjurlu evler olsun
Rengarenk açmış, mis kokulu çiçekler olsun
Gök kuşakları ele değecek kadar yakın
Kuşların kanadında özgürlük takılı olsun
Terkedişler kıyısında kalbim
Dokundukça acılar kanıyor gözlerim
Dilimin ucunda kesikler halinde tenim
Kaybettikçe daha bir tutunuyor bende gülüşlerim
Bir demlik çayım var
Ve içine sığdırılmış binlerce hayat
Düşler dem olmuş çayımda
İnce belli duygularımla ikramdır dostlarıma
Bir sen olurum ki, inanamazsın
Bana dair bir kalıntı bile, bulamazsın
Öyle ki, bir kez dokunsan tenime
Ben olup, senlikte kaybolursun
Büyüdüm
Kanaya kanaya, acıya acıya
Çocukluğum kirpiğimin ucundan koparıldı sanki
Balonlarım patlatıldı, şekerlerim avuç içlerimden alındı
Oyuncaklarım bir bir kırıldı
Salıncaklarımın ipleri kesildi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!