Zakkumdu zehrimi saklayan,
Damağımda ölüm tadı...
Islaklığında üşüdüğüm,
Kurşun yüklü bulutlardaydı sevda...
Nereden çıktın sen;
Soysuz karanlığımın
pembe çıktım masal dünyasından
yedi düvel inansın
prensesin mutlu kaldığına
masalların rengi pembe midir
Şimdi ben sustum
Geçip giden günler konuşacak
başını eğip solan güller
sessiz sessiz bakan gökler konuşacak
şimdi ben sustum
küçük, kara bir kedi miyavladı
say ki hiç yaşamadık
bir hayaldi bir düştü
say ki gülücüğüm
bütün gerçekleri silen bir hiçti...
say ki bakışlarım
gittim..geldim
gecenin siyahıyla
sabahın ayazı arasında
demlendim..
gördüm
kaosun bilmecesini
sınırında durdum,sınırsızca sevdim
toprağından yedim,denizinde yüzdüm
ana dedim,baba dedim,yar dedim
'ben ' gibi bildim.
oy denizim! Karadenizim....
Yapabilirdim..
Çekip kapısını yüreğimin
Sessizce çıkabilirdim..
Gömerdim geçmişe geleceği
Susabilirdim
Yalnız senin için yapabilirdim
dur....yeminim var
bir daha anmayacağım asla adını
dinlemeyeceğim Granada’nın o içli şarkılarını
yeşili yalnız bir adada öleceğim
gözlerini düşünmeden..
ve bir serçe konacak kenarıma
Nerdesin
Saklanan zamanlarda arıyorum seni
Gözümün bebeğindeki ezgi
Bir ses ver diyorum bir ses
Nerdesin...
Küsmüş yalnızlıklarda yüzün
iyi ki doğdun
ilk gördüğümde
o kara gözlerinin esiri oldum
sürmelenmiş gönderilmişlerdi
nakışlanmış işlenmişlerdi
inanılmaz bir acının sağanağında yoğruldum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!