Sanma dünyanın budalası benim
Aşkın ham halinin ,en hası benim
İçimde ki volkanı Allah bilir
Yanan kandillerin çırası benim
Uzak durdu öteden bad-ı saba
Bilmeden bakmıştım o gözlerine
Sonra nazarın değdi sevdim seni
Sır gibi gizlendiğin dehlizlerde
İnci mercan içinden seçtim seni
Seyyah
Seyyah oldum düştüm aşkın ardına
Peydah oldum bir güzelin derdine
Bir yer tutup varamadan yurduma
Ruhsatsız gezerim deli divane
Şükür yedim silleyi
Ettim sonra tövbeyi
Alnım öptü secdeyi
Bela güzel nasihat
Öğütleri tutmazdım
Ellerim kan revan içinde
Olmazmı bir nefes arası
Bunca kederlerin içinde
Söyle şimdi miydi sırası
Geldimi geliyor aman yok
Sensizmi kaldı bu koca şehir
Taksi durakları ,şehir otobüsleri
Çay içtiğimiz şu çay bahçesi
Yahu gerçekten gittin mi sahi
Yürünmez bu sokaklar artık
Sensiz , sigarasız , şamatasız
Yaşamak bir kartal gibi mağrur ve hür
Göklerde poyraz gibi esercesine
Ölürken arslanlar misali dik ve gür
Ölürken ölümü öldürürcesine!
Sen gibi ölmeyen yaşadım saymasın
Sırası değil
Yare bende büklüm büklüm
Lokmanlar sarası değil
Dicleye dalsa şu gönlüm
Arınıp yunası değil
Sıra sıra
Düştüm yola gündüz gece
Ay tepemde gün önümde
Uzar durur tüm ömrümce
Yolum sana yazıldımı
Bak hele şu dünyanın türlü işine
Kime ne hasaplar kurmuş gör yine
Biri açlıktan dövünür vurur döşüne
Kimine bahçe olmuş ayva nar içinde
Kimine murad etmiş zevki sefayı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!