Karış karış gezsende bütün cihanı
Bulamazsın ölüme çare sevdiğim
Parsel parsel eylesende dünyayı
Seremezsin bir kat çula sevdiğim
Seni seven koşulsuzca severki
Susmakmı zor olan konuşmak mı
Yoksa gözlerinde kaybolmak mı
Hangisini seçsem bilemiyorum
Bu yolun ortasını bulamıyorum
Nasıl desem ki sana ne güzelsin
Bir seni anarım birde kendimi
Sende durur kendime bakarım
Kayar gider gözlerim gözünde
Bir ateş denizi, volkan olursun
Yanar giderim, ateşinin özünde...
İhtiyar yüzünde ne çok hatıra var
Çizgi çizgi kazınmış sanki hesaplar
Kar, boran,kıyamet olur boydan aşar
Gelmiş geçmiş böyle kışlar kış üstüne
Haydi dönüp başlayalım mı ta baştan
Biz denilmeyenleri dedik diye
Görülmeyenleri gördük diye
Az durun da bir düşünün hele
Dokuz köyden niye kovulduk biz
Hırsızları içeri koyunca
Ay aydınlık gün gibi
Tozlu yola düşte gel
Hatırlarım dün gibi
Haydi yine uçta gel
Ardıçlı tarla kıyısında
Neye baksam gözüme perdesin
Bazı hayal bazı zaman düştesin
Sen hayatımın en mukaddesisin
Yavuz'um baharım ilk göz ağrım
Doymadım ki doğduğun gündür
T’Ü’R’K’
T’anrı Dağı’ndan beriden,
Bir Davamız var Andolsun!
Kürşat’ın Kırk Çerisi’nden,
Bir Kanımız var Andolsun!
Türkmen Beyi
Kurt dağlardan inmez deyi
Çakal mesken tutmuş evi
Emir buyur cenk kurulsun
Ver fermanı Türkmen Beyi…
Sabahın seyrinde kuşluk vaktiyle,
Seherden evvelce çalar kapımı,
İrkilip rüyadan bir hışım ile,
Düşlerime düşüp deşer bağrımı!
Kor ateşten beter yakıyor sızı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!