Soysuz…
Şerle dolu bir fanus,Hayrı demez o kamus
Bre edepsiz deyyus ,Senin gibi konuşamam
Zındık zerdüş her taraf,Ar namus çarşaf çarşaf
Şu sevda dediğin ne yaman iştir
Gün gün ayaz çalan bir melal kıştır
Sebebin biri binine değerken
Beni derde salan bir hilal kaştır
Gel sevdiğim bu hasretliği durdur
Her biri yıl geçer günüm
Kuruyup soluyor ömrüm
Kelimeler düğüm düğüm
Ben susarım gözüm ağlar
Sitemler etsem ne çare
Sözün sonuna geldi sıra
Boğazımda ilmekli düğümler
Küfürler dilimde sıra sıra
Çaresizliğe bu isyanım
Bir çift kahve gözün zulmünden
Gece gündüz sönmez yanarım.
Kul kuldan kul Allah'tan
Ne gelirse bil'ki Haktan
Ezelden ebede çizilmiş
En başta, galu beladan
Yolu çizen güzel çizmiş
Baharın sesinde aşkın gölgesinde
İç içine girmiş kalmış uhdesinde
Bülbül kasidesinde ezan sesinde
Bütün manilerde dinledim seni ben
Sen mavi su bülbülü ince ve narin
Ben yok idim var ettin
Ana rahmini yar ettin
Eti kemiğe duvar ettin
Şükürler sana Ya Rabbi
Emerken baş parmağımı
Sükut ile sükut ile
Sözü kes sükut ile
Bin dinle bir konuş
Edep et sükut ile
Evveli geride bırak
Yaz gününde susuz kaldım
Eşe dosta haber saldım
Bulanık deryaya daldım
Bir yudum su vermez bana
Ne diyelim yoldaş erenler
Bıraktın sürüye kurdu
Dağıttın obamı yurdu
Hani bir ahdimiz vardı
Suyamı yazdın sevgili
Her halini ben bilirdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!