Otuz yedi candınız acım çok derin
Gencecik fidandın Hasret Gültekin
Nesimi ağıt oldu senin için dillerim
Hanginizi yazayım kalemler yazmaz
İblisler bekledi pusuyu kurdu
Tuzak demiştim Aslana
Tuzaktı yürüdüğü yollar
Şölen çalıyordu hainin dişleri
On iki yaşında işçi çocuğum ben
Utanırdım çatlamış ellerimden
Utanırdım yokluğumun aynası ayaklarımdan
Güneş’in tepemizi deldiği,
beynimizi cılk yumurtaya çevirdiği;
“cehennem ateşini görmek için,
öte dünyaya ne hacet bre?” diyerek,
sıcağa sitem edenlerin,
güneş tepeye çıktığında;
Su uyur düşman uyumaz derler ya
Bilirsin düşmanını her an pusudadır
Ama sana koymaz bu durum
Acı patlıcanı kırağı çalmaz
Cahilden medet umma,
çıra olur harlarsın,
dost olma cahil ile,
ateşiyle yanarsın...
Biraz sus be birader
Şurda kafa çekelim
Alem türkü söylüyor
İçelim eğlenelim
Sarhoşum bu gece ben
Her an ölüm kapıyı
çalacakmış gibi bir yaşam
Zulüm ve ağıttır yaşatılan
Alev alev yandı şiirlerimiz
Sivas’ta kül oldu yiğitlerimiz
Külleri savruldu çiçeğe durdu
Susmadık söylenecek türkülerimiz…
Canlarım külleriniz ankaya döndü




-
Uğur Şahin
Tüm YorumlarBaşarılar
“Yere” mim olmadan “yâre” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim
O Kevser şarabını, sonsuza dek içerim.