Taşıyamıyorum artık yüreğimi
Taş gibi ağır anılar...
Çıkarıp atsam diyorum hepsini;
tüm anıları, tüm sevdaları ve seni...
.
Erebilsin diye gönüller emeline
ten tene uymalı tin tine.
Ve bitirebilmeli masalını
masalcı teyze
‘Onlar ermiş muradına,
biz çıkalım kerevetine.’ diye
Güneş gibi doğdun
Yorgun geceme...
Aydınlandı yaşam
Sabahınla birlikte...
Korkarak yitirmekten
Ziyaretime geldi dün gece
ak sakallı bir dede.
Dileğim varmış saklıda üç tane.
‘Ne dilersen hemen dile.’ dedi.
Yoktu hiç zamanım düşünmeye.
Söyledim aklıma gelen üç dileği;
Açtım gözlerimi yine
hüzünlü bir sabaha;
Bağrımda bir sızı
hiç dinmeyen hızı.
Acıyor bedenim,
yüreğim ve beynim.
Bazen nefesim kadar yakın
ve bazen evrendeki
en uzak galaksi kadar
uzaksın bana...
Yapayalnızdı pembe gül
terk edilmiş bir dünyada.
Sarmıştı etrafını çalılar,
saklamıştı çehresini
yabansıl dallar...
Öylesine mahzun,
Ben bir hayal kuşuyum dostlarım.
Pembe tüylü bir hayal kuşu.
İstediğim yerde kanat açarım.
Bütün gökyüzü benim.
Hangi buluta istersem konarım.
Bütün bulutlar benim.
Geldi pencereme Peter Pan dün gece.
Şaşırdı yıllar sonra beni görünce.
Tanıyamadı bu yaşlı kadını önce...
Bakınca sonra gözlerime ve yüreğime
görünce içimdeki sönmeyen ateşi
anladı bendim o, farklı görünsem de şimdi,
Ne değdi tenin tenime
ne de dokundu ellerln ellerime.
Buluşmadı dudaklarımız birbiriyle.
Ne olur anlat bana;
güneş kadar sıcak mı tenin?
Yumuşak mı dokunuşu ellerinin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!