Tüm klişelerden uzak
özel olmalı aşk...
İstemem öyle
‘Yandım, bittim! ’ edaları.
Anlatsın bakışları
Bir ince sızı,
bir sıcaklık,
tarifi olanaksız
bir his içimde...
Gözlerimdeki nehir
aşmak üzere bendini...
Yapayalnızdı pembe gül
terk edilmiş bir dünyada.
Sarmıştı etrafını çalılar,
saklamıştı çehresini
yabansıl dallar...
Öylesine mahzun,
Ben bir hayal kuşuyum dostlarım.
Pembe tüylü bir hayal kuşu.
İstediğim yerde kanat açarım.
Bütün gökyüzü benim.
Hangi buluta istersem konarım.
Bütün bulutlar benim.
Geldi pencereme Peter Pan dün gece.
Şaşırdı yıllar sonra beni görünce.
Tanıyamadı bu yaşlı kadını önce...
Bakınca sonra gözlerime ve yüreğime
görünce içimdeki sönmeyen ateşi
anladı bendim o, farklı görünsem de şimdi,
Ne değdi tenin tenime
ne de dokundu ellerln ellerime.
Buluşmadı dudaklarımız birbiriyle.
Ne olur anlat bana;
güneş kadar sıcak mı tenin?
Yumuşak mı dokunuşu ellerinin
Gece soğuk, buz tutmuş
sevgiden yoksun yüreğim.
İsyan ediyor bedenim
onulmaz acılarla...
Savruluyor ruhum
sert rüzgarların önünde...
Neden uzundur böyle geceler? Neden hüzün doludur? Neden duyularım, duygularım şahlanır gecenin bir yarısında?
Çekildi mi eller ayaklar birer birer ortadan, dizgine vuramadığım düşünceler koşuşturmaya başlar beynimde... Dünyanın bütün acıları, kederleri benim olur... Sorgular dururum kendimi, insanları, olayları, geçmişi, geleceği...
Canlanır gözümün önünde dayak yiyen, tecavüze uğrayan, öldürülen kadınlar, çocuklar, rengi, ırkı, tercihleri, farklı oluşu, statüsü, inanışı ya da inaçsızlığı nedeniyle dışlanan, ötekileştirilen insanlar, savaşlar ve tüm bunlara neden olanlar... Daralır yüreğim düşündükçe...
Yeryüzünde bu kadar haksızlık, işkence, cinayet ve ölüm kol gezerken uyku haram olur bana... Ve yanarım çaresizliğime, utanırım insan olmaktan...
Tam orta yerinde gecenin gelir yerleşir yüreğine
Çoktan unutulmuş sandığın o ince, derin sızı.
Bıçak gibi saplanırken ruhuna kanırtarak yaranı,
Birden kararır dünyan, yok olur yıldızlar bir bir.
İzin isteyerek terk ederken sahneyi gümüş rengi ay...
Alır yerini sahnede o eski dost, o bildik hüzün...
Gözlerim oldu bulutlar.
Çağlıyor gözyaşları
yıkamak istercesine
ne varsa yüreğimde
kederden yana,
hüzünden yana...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!