ALEV ALEV
Alev alevdi evren...
Alev alevdi dünya...
Sarmıştı alevler
dört bir yanı...
Tutuşmuştu yürekler.
Delice şeyler düşüyor aklıma;
‘Al başını git! ’ diyorum.
‘Elinde elma şekeri,
çocukluğunun sokaklarında
gez! ’diyorum...
‘Bir Pazar sabahı uyan,
Düşüyor göz kapaklarım,
tutamıyorum açık gözlerimi.
Direniyorum uykuya,
görmek istemiyorum
düşümde seni...
İnanıp da bir kez daha
Soğuktu kış, donmuştu zaman.
Fırtınalar esiyordu bahçemde...
Karanlıktı gök ve kuşlar küskün...
Eridi buzlar, dindi fırtına,
şarkılarını söylüyor guguk,
Aşkı arıyorum dostlar.
Anlamayın yanlış beni;
biri değil aradığım,
bir bedense hiç değil.
Tutku desen o da değil.
Gerçek aşkı arıyorum.
Ey şair kimsin sen?
Don Juan mı kalpleri acıtmadan kıran?
Mavi Sakal mı acıtarak yok eden?
Yoksa romantik Romeo musun aşkı için ölen?
Ey şair anlat bana kimsin sen?
Küçücük bir çocuktu o...
İzin verseydi gözü dönmüş,
savaş çığırtkanları,kudurmuş
gözü doymaz akbabalar
oynayacaktı elinde
kum kovası ile
Kocamandı şatosu,
odalarının her biri
neşeli konuklarla
ağzına kadar dolu.
Gezerdi her gün odaları
Nedir yüzdeki bu çizgiler?
Ya gözlerdeki mor halkalar?
Nerede o gülümseyen kız,
o ışıltılı, aydınlık bakışlar?
Nerede pembe bulutlar,
yüreği kanatlandıran düşler?
Kapkaranlık gökyüzü...
Deli mi deli yağmur...
Ağlıyor bulutlar
Gülmeyi unutmuş
Yurdumun üzerine...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!