Çorba kaynayan akşamlarımda geçiyor ömrüm
Nane, limon, sarımsak karışmış kokusuyla
Dışarıda bir hava var ki buz gibi
Balkona çıkıp, beklemeden geri kaçmalık
Nedendir bilmem odama hep yağmur yağar
Uzun yıllar böyledir havası, akşamlarımın
benim hiç kağıttan uçağım olmadı
yorulmadı kollarım hiç anlamsızca
güneşin dağlar ardına nasıl sığdığını hiç merak edemedim
hiç merak edemedim büyüyünce ne olacağımı
düşünemedim büyürken her şeyin eskiyeceğini
kaldırımların kirli serinliğini nasıl özleyeceğimi merak edemedim
Sabahla başlıyor her şey
Sabahla da bitiyor.
Şu kocamış gökyüzü,
Şu taze gelincik deniz
ve şu bahar çiçekleri...
Sabahla başlıyor işte.
yüzüyor yollarda kent ışıkları
habersiz bir yağmur altında
bense yürüyorum iliklerime kadar
anlatılıyorken dev masalları…
uykuya dalardı ihtiyar yollar
Gece olunca
Saatler taşıyamıyor zamanı
Ay, kısıyor gözlerini, surat asıyor
Rüzgar, naralar atarak dolaşıyor çatılarda
Bense bu kaotik düzende
bir defterin ortasında, yürüyorum yalın ayak
ne yana uğrasam acıtıyor kelimeler
ve kurşun gibi saplanıyor göğsüme
nerede şimdi bu şiirleri yetim koyanlar?
neredeler bu pervasız cümbüşün kuklacıları?
bir mum alevinde üşüyorum
aklımdan firar ediyor binbir düşünüş
gözlerim yorgun, ruhum güçsüz; ay, çok parlak geceme
yükseliyor göğe bir beyaz düş
aklımdan firar ediyor binbir düşünüş
bir uslanmaz velet gibiyim dünkü
seni görüp düştüğüm ilk andayım
ayağa kalksam da nafile çünkü
ben hep gözlerinin boşluğundayım
hayli zaman geçti, bir geçmedin sen
nice topluluklar, nice yalnızlıklar
hepsi geçip gitti bu memleketlerden
nicesinin ünü dağları aştı
nicesinin serveti göğe ulaştı
nicesi sultan oldu kimi ellere
Bugün ben birisini rüyamda gördüm
Uyandığımda bir matem havası
Sızlayacak belli, günler boyunca
İçimdeki yapbozun eksik parçası.
**
Bugün ben birisini rüyamda gördüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!