Bir şiirden hâllicedir hâllerin.
Dizelerin beni dize getirdi.
Efsunlanmış gözlerinde en derin
Bakışların beni göze getirdi.
Konuşamam, lâl olur kelimeler,
Boyayalım duvarları,
sokakları baştan uca
sen aşkı yaşat en cüretkar renklerde
ben ayrılığı öldüreyim boyumuzca harflerle
ne dersin, çok mu genciz bu ihtiyar dünya için?
Ya da boşver
Kalkalım gayri hayat sofrasından
Hesabı isteyip, kaçıp gidelim…
Âb-ı hayat dolu ecel tasından
Gelin, kana kana içip gidelim…
Çok oturduk sanki bu fâni yerde
biliyorum
senin içinde bir 'ben' saklı
ama o 'ben'
bana yasaklı...
ve biliyor musun
Günbatımına bakan bir pencerem
soğuğa açılan bir kapım
yüzükoyun hıçkıran bir ruhum var.
ne pencerem,
ne kapım,
ne de ruhum;
dikildim denizlere
uykudayken dalgalar
iskenderiye feneri gibi
adım vurduğum yerde
pabuçlarım maviye boyandı
maviler, gölgemin çıplaklığına...
boyası akmış duvara
gölgemin sıvandığı bir gecede
masamdan düşen sayfaların
intiharı konuşuluyordu
kitaplarda
sustukça batıyordu
dudakları
ve arasında eziliyordu
konuşulacak onca şey
yumdukça gözlerini
söyleyemediklerimi toplasam
sana bölsem
halay çeker
hesap makinamda
yan yana dokuzlar aşireti...
Zinciri atmış yürümüyor günlerim
hayat denen yokuşta bir başımayım
biri de demiyor ki elimden tutup
üşürsün burada, gel götüreyim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!