kar yagan saçlarımdan
utanıyormusun benden.
uçurumlar gibi derin çizgilerle
dolu,güneş gibi açık anlımdan/mı/
utanıyor/m/sun
daglar gibi,kat,kat,
hep acılar yüklendi.şu gönül postasına,
bir acı çıglık ile girdi son rotasına.
gittikçe uzaklaştı,rayların gürültüsü,
gözyaşları kapattı gözlerin görüntüsü.
ne sallanan bir mendil,ne kalkan bir el gördü,
inadına tutunacagım hayata,
yıkacagım tüm bendeki senleri.
kıracagım bagladıgın zincirleri,
uzaktan gülüşlerine inat,
hayatı zehredişine inat.
ne varsa bende seni
Dilberin işi itab ü naz olur
çeşmi cadu gamzesi gammaz olur.
ey gönül sabr it tahammül kıl ona
yare irişmek işü az az olur
türkçesi
kimsesiz yalnız ve dilsiz
günboyu insanlarla yüzyüze.
binlercesine gülümseyen,
yol gösteren yardım eden.
hiç konuşmayanlar.
bazen cvanlı kırmızı,
bazen bir dag başında,
bazen ovada.
bir garip oturur hep tek başına,
gözleri uzaklarda, gözleri ufuklarda.
kum saatinin sessizliginde,
bakar..bakar.
toprak gülecektı,
kasımpatılar,menekşeler.
açacaktı,
papatyalar kıskanacaktı.
bir taşdikilecekti,belki de bir tahta,
anılarda kalacakyı.
kıyısında yaşıyordu hayatın
kendince.
her şeye sahipti,her şeye ragmen.
bir tek yüregi boştu,arıyordu.
çıktı karşısına kadın,
tam aradıgı gibi biri.
yıllar sonra ilk defa
dün, gördüm yolda seni.
yüzündeki yıllara
ak saçlar ortak olmuş.
birden canlandı hayat,
yılların ötesinden,
ne kadar uzakta olursa olsun,
daglar girse aramıza,
nekadar zor olursa olsun,
ölüm girse aramıza,
ben sevdanın delikanlısı
sen aşkımın efendisi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!