Hesap Günü
Temaşa etmeli Hakkın mülkünü,
Öğrenmeli insan işin künhünü,
Yüklenip sırtına dünya yükünü,
Yarın mahşer günü üzülmemeli.
İnsanlar ölmesin bir hiç uğruna,
Genç yaşta düşmesin yerin bağrına.
Duyursak gerçeği en sağırına.
Üstünde insanla var olur Vatan.
Bilinmez soyunun yüz yıl öncesi.
Ağla ey nadan bülbül, elveda etmekte Gül.
Sana yok artık gülmek, sana firak, dünya çöl.
Her bahar böyle geçecek, boyun bükük ve sefil.
Yıl altı yüz otuz iki, ağla ağla, sonra öl.
Kahredip sineni dağla, dünyada artık mağrip.
Bahar neşveleri yankılanır asude yüreklerimizde.
Bir ömrün semereleri, oynaşıp durur eteklerimizde.
Bülbüller misali şen şakrak evlad-u iyallerimiz.
Bir surur doludur ne mutlu, kalp ve sinelerimiz.
Rayihalar sarar her tarafımızı, tarlalar mümbit,
Hicranla beklerim dönüş yolunu,
Bir nazar eylede; Git güle güle.
Açarım Rabbime elim kolumu,
Merakın olmasın git güle güle.
Teselli bulurum, yaparım bir iş,
Yağıyor zülüflerine rüzgâr,
Ve seni benden alıyor bahar.
Mevsimler artık hep ayrılık geçiyor.
Dilim seni anıyor leyli nehar.
Yağıyor gönlüme matem,
RAHMANA DOĞRU
Ömrümüz bir gemi hayat nehrinde.
Tam sahip değiliz ona seyrinde.
Malik miydik cana, ana rahminde.
Yüzer bir rotada Rahmana doğru.
Göz olacağım ağlayan,
Yol olacağım biri birine bağlayan,
Kurda kuşa yuva olsun diye dağ,
Gelip geçen yesin diye yemişli bir bağ.
Bir at olacağım koşan.. dört nala,
Gönül afakımı sardı bir duman,
Yüreğim boranlar besleyen umman,
Geceye bel verdi geçmeyen zaman,
Ayrılık acısı dağlar bu sabah.
Akmayan zamana boşalır derdim.
Gün be gün menzile akarken hayat,
Dilimde belirir acı bir feryat.
Bir ümit olur mu yaklaşan memat,
Gönlüme sorarım canan nerede.
Nerede tükendi solan bu ömrüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!