Kadın! ..
Kadın! ..kadın ılık...kadın ıslak...yumuşak...
Kadın! ..kadın dişi...kadın olgun...yuvarlak...
Kadın! ..kadın coşkun...kadın etkin...ve parlak...
Her er’e bir sarılacak yatakda...
Gerektir bir ıslak, yumuşak, sıcak,
Kadın! ..Ki her bir er’e her atakda...
Gerek ardında da bir kadın ancak!
İnmedi hiç... gönlümün, doruklarından adın!
Cihan değer o ismin, var ya... var ya! Hûûû kadın!
Lâkin yalnız ismin mi? Cismin dee her resmin deee
Atakan’ın beyninde... olmasa da o tadın.
Bizde... adamın(!) yüzüne tükürsen,
“Yarâbbi şükür... yağmur yağıyor” der.
Yatar kalkar 5 vakit, müslümandır(!)
Ya kafir? .. Tek mermi... intihar eder
Şimdi anladım “Neden? .. Gösterdin onu bana”,
Onu sevip de sonra, yöneldiydim ya sana,
Sevmenin bin yolu var seni, var amma... demek?
Demek kâh öyle kâh da... böyle girersin can’a
Kâh su olur, akaaar akar çağlarım...
Kâh bir âşık, ağlaaar ağlar, ağlarım...
Kâh çöpçatan, o’nu o’na bağlarım...
Kâh ki şifâ, hastaları sağlarım...
Kâh ayrılıp size uzaktan bakan...
Aynada gördüğün sen değilsin... gözlerime bak
Orda gör kendini açık seçik... âşikâr, ap-ak,
Acıma sakın kör olur diye, çiz - yaz adını
Bakışınla gözlerime yaz - çiz, gözlerime kak!
Ne kadar dökersem eleğe şiir,
O kadar da çok elek üstü gelir,
Kalacak sonraya elenmeyenler!
Elenip gidene şiir mi denir?
Bir ölüm soğukluğu bu bakış,
Bu susuşun çığlık sanki,
Düşerken dibe,
Tutunamamanın ısısı,
Düşüyorsun... sen düştükce,
Ben de düşüyorum,
(Bugün 12.Eylül.2006...85 Sene önce 12.Eylül.1921’de
Sakarya Meydan Muharebesinde, “Kartaltepe”deyiz...)
Bir “Osmanlı Subayı! ”...dövüşmüş cephelerde...
Müdürüm ben Kadir Peşmen sizinle görüşmek istiyorum.Saygı ve selamlarımı sunarım.
Atakan Bey...
Hakkında konuşmadan önce çok düşünülmesi gereken biri.. hissedebildiğim kadarıyla, mükemmeliyetçi, hiperaktif, dost ve çok sadık bir arkadaş.. hep var olun Atakan Bey..