Çakıldım olduğum yere
Aniden çöreklendi yine hasret
Uzağa eremedim
Delice özledim
Sanki var gibi
Nefes nefese durdum.
Geçit vermez buzullar.
Çoklara sarıldım.
Elimde tek var.
Tırnak izlerim avuçlarımda.
Çek elini ey zalim çek
Alaz alaz parmak uçların ve birer mengene
Yüreğim nefes alamıyor
Koşan bir can öyle ki ölümden öte
Sayıklıyorum adını açılan her perdede
Duvarlara vurdukça başımı
Düşlerden sıyrılıp sende dirildim
Kırdım zincirleri göğe uzanıp
Bahara aldanıp aşka serildim
Yok saydım özlemi hep varsın sanıp
Kırmızıydı güller senden öncesi
Serin bir geceden daha zifiriydi bu sabah
Buz parçalarından daha da kesici
Sözsüzlüğün damarlarda karıncalanması gibi
Daha kırmızı
Dev dalgalardan da yıkıcı
Buzulları avuçlarında ısıtır dediğim yüreğimin
bütün çatılar pamuk ipliğinde
ihanet dolar aralık her yere
kara hançer söz yarıp geçmiş sineyi
kim bilir kimlerin yanık izi kalmış yüreğinde
dışarlarda bir yerde
Neden
Uzadıkça uzuyor susuzluğum
Ellerini uzatıp bulutlardan damlalar toplasan
Gözlerini yumup serinliği doldursan
Kulağıma tınılarınca bir ney sesi yerleştirsen
Berjeri benim gibi sevsen
bir gülümseseydi dudağım
bakışlarım binlerce gülüş s/açardı
yüreğimin kurduğu köprüyü
yıkmaya ellerim yetersiz kaldı
gül yüze hasret oluşların acısı
Ama ben çok acıyorum bu sıralar...
Neden verdiklerim şekil değiştirip dönüyor bana
Ben lale göndermiştim oysa
Ben sana git mi demiştim
Ama; ama derken bile bitmiştim
Görmedin göremezsin
Nasıl bir kuyuydu bu
Ne dibi vardı ne sonu
Sormadın 'iyi misin' diye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!