Gönülden isterim yâre varmayı
Yollar çakıl diken yol bulamadım
Dolaştım ülkeler İran ilini
Gönlüme münasip yer bulamadım
Güzel olan neyler türlü bahçeyi
Bir adam başına mürşid olunmaz
Varıp bir kâmile danışmayınca
Candan geçmeyince cânân bulunmaz
Gönül her eşyâya karışmayınca
Kâmiller sevmezler kendi pâyesin
bir güzele müptelayım ezelden
derdi gama kattı ahuzar beni
ciğer kebab oldu ne gelir elden
iflah etmez daha intizar beni
koy desinler ateşim yok közüm yok
Özüne sahip ol sevme yalanı
Sen ben’i tamir et verme talanı
Bilir misin seni senden alanı
Uğrama yırtıcı kurt pazarına
Çıkma doğru yoldan izen sahip ol
Tövbekar ol, gönül tarıktan çıkma, (tarık= yol)
Namertten şefaat şifadar olmaz,
Eylik eyle sakın, bir gönül yıkma,
Görüşme kötüyle, onda ar olmaz.
Dinleme dünyanın kıyl-ü kalini,
Nefis ile ruhu kılayım destan
Bunların cengini verem ayana
Eğer guş verirse ahbap ve yaren
Biri namert olur biri merdane
Nefis der benimle durma savaşa
Ahu gözlüm leblerinin lezzeti,
Şeker midir şerbet midir bal mıdır?
Ak gerdana sıra sıra dizilmiş,
Zülüf müdür perçem midir tel midir?
Karadır hilâldir o yârin kaşı,
İlmi âr eyleme ey cânım gardaş
İlmi âr eyleyen berhudâr olmaz
Gece gündüz sarfet ilme amelin
İlimden ziyâde güzel kâr olmaz
İlimledir her şerefi insanın
Gel gönül ta'n eyleme her cana bak da ibret al,
Dembedem devir olan zaman bak da ibret al.
Gel kemâl-i hak eyle sen alemde kemâlinden,
Kemâlinde car olan insana bak da ibret al.
El ele vermiş de gelen güzeller,
Tanrı selamını almaz mısınız?
Mevlam sizi süs için mi yaratmış,
Siz gel demeyince gelmez misiniz?
Karadır kaşınız yaydan nic’olur,
Anadolu'nun pirlerinden.. Allah rahmet eylesin...