Artık sen üşüme
Ben yerine üşüyorum
Dışarı çok soğuk tipi boran
Yüzüme karlar kustu
Diller sus pus sustu
Haydi, artık uyan
Hiç yalnız değilsiniz...
Bu size olsun ilk müjdemiz...
Elifleri dizip en yüksek sedadan çıkarsa sesimiz...
Zulümlerde kırılsa da elimiz...
Görür bizi Rabbimiz...
Hemen, açılır ellerimiz!
Bırakmam seni...
Bu mektubu aldığında,
Merak ediyorum; ne diyeceksin?
Demiştim o zaman da
Bana sen gerek sen! ..
Hiç unutmadım seni,
Bu öyle bir kaçış ki? !
(6.04.1992-14.09.1995 tarihleri arasında geçen unutulmaz zulmün hikâyesidir...)
Bak,yine bir bayram, arefesinde;
Simsiyah bulutlar, hep üzerinde,
O derin yaralar, nice yerinde,
Kızıla bürünmüş uzaklar, neden? !
Dedemdi burayı, imar eden;
Yerler öyle temiz, ful kokusunda,
Pembemsi gövermiş, her yamacında;
Kurduğum hayalin, hep özlemi var...
İşte bu yerin de bir hadimi var! ..
Yıllar önceydi! ..
İki delikanlı...
Onlar;
Sanki bir efsaneydi...
Öylesine bahtiyar! ..
El ayak çekilince, geceler öyle sessiz!
Bir hengâme içinde, dövünür bir kimsesiz...
Bir ukde sökülünce, kalbi inler ki inler;
Geceyi delip gelen, o ulvi sesi dinler...
Sanki ayrılmış gibi, ruhum şu bedenimden,
Her zaman yeniden başlamak, yeniden doğmak;
Farkında olmadan bile hep kendini aşmak,
Ne güzeldir güzel engin ufuklara bakmak,
Gecenin sessizliğinde karanlığa dalmak! ..
Fendini yenenlerin önce kendini aştığını,
Ellerinde güller
Güle güle geldiler
Sevgili peygamberim
Şimdi gelir dediler
Gözler bekledi gözler
Gözyaşları güle düştü
Akşam bulutlarında gözlerim
Kan kırmızı ağlar
Dört yandan salınır gölgeli kıpırtılar
Hayalin bebeklerinin emzikleri gıcırdar
Asılmış gökyüzüne akşam salıncakları
Şimdi eriyip gider yüzyılın oyuncakları
Okurken insanı irkilten,şiirin derinliği içerisinde kaybolunacakmış hissi uyandıracak kadar gizemli duyguların anlamlaştırdığı,dediğim gibi yine düşünce derinliği baş döndüren boyutlarda, esrarlı, muhteşem bir şiir okudum.Kaleminize yüreğinize sağlık değerli Üstat,gönülden kutluyor,selam ve saygılar ...
kutlarım üstad tebrikler.