Türk'ün evladı tek sevdan vatan!
Her zaman ki gibi bahtın kara...
Anlamı ne imanın, ruhu saran?
Râb, cennetinde olmadıktan sonra...
Yapayalnız bir günün sabahında,
Gökyüzünde yokken ne ay ne güneş;
Bürünmüş yalnızlığa, güz ardında.
Çiseleyen yağmur hep uğuldarken,
Sessizlik içinden bir umut, bir eş;
Aşk dediğin çöldür, hem de nasıl kurak!
Biz bir yolcuyuz, o hiç gelmeyen durak!
Yandım ateşinle,
Bu karanlık gece...
Yâr da sensin şeb de leyl de!
Buldum endamı bir gülde.
İçimde bir çığlık, "ya râb!"
Etme kahrınla hârâb...
Kaplasa da göğü kara bulutlar,
Şerle ki yoğrulmuş garip mahlutlar,
Gerek yok hüzne ilah bunu kutlar;
Fethini ki tek yârim İstanbul'un!
Her yanı sanki ayrı bir eser,
Bu gözlerim yeşil olsa ne olur?
Rengiyle dağları büyüler durur,
Yemyeşil ırmaklar yanında kurur,
Gözler gönlünü vurmadıktan sonra…
Bu güzel sözler süslense ne olur?
O Kahve gözleri, sarı saçı, kalem kaşı,
Yâr, unutmak zorunda kaldığım her yılbaşı,
Günleri anar, sorgularım leyli durmadan;
Düşlerimde ay parlar yüzüne acımadan...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!