Sandım ki yâr gözlerimi şelale,
Aktı ya uğruna düşen her damla,
Olsa nolur ya ha gülmüş ha lale,
Örneksin çiçeklere o endamla!
Duman dolsa içim, hesap yıllara;
Haram bize gavura teslimiyet,
Yalnız Allah'a, sanarsın ehli beyt.
Sen ki haykır paşam o gür sesinle,
Ulaşalım Hakka senin izinle!..
Hüzün ekip biçtiğim, yaşam tarlası,
Renksiz film ölüm, bense perde arkası.
Suskun bir şairin budur son yazısı,
Dillerden dillere hep firkat şarkısı...
Hayatın savaşında galip olacağım,
Koklarken o kumral, hoş saçlarını.
Bir nefesle sarhoş olacağım,
Unuturken gözlerle günahlarımı.
Aşk!
Yalnız sen, yalnız beraber olacak.
Büyükçe bir gemi, onca mürettebat.
Batmamalı! Hazin dalgalara inat.
Nereye sürüklerse bizi bu hayat,
Ruhumuzda var, hep boğuşan bir gemi...
"İmdat! Artık hepten sonumuz geliyor,
Gönül kapısıydı sana açılan,
Sevdaydı her köşe başı kaçılan.
Bakışların beni öldürür gibi,
Mehtabın tüm günü söndürür gibi.
Sevdam uzaklardan esen gür rüzgar
Sense şen baharda savrulan gülsün
Kaplarken diyârı kor karanlıklar
Sesiyle göğe parlayan bülbülsün
Gezerken şehirde güvercin misali;
Hasret ile beklerdim ben bu visali.
Duvarlarda sükûnet, bir garip sohbet,
Sokakta ölümle gelen nahoş kasvet,
Şiirlere gömdüm güzel adını,
Son diyerek yaktım bu ruhu,
Hatırlar yıllar o güzel kadını;
Sever gönül, sevilmeyen gûruhu…
Alevin ki sıcağına hapsoldum,
Koptu sûkunetle bizden nice Ali,
Görmez gözlerle susarken hep ahali.
Nedir bilemedik asla bu sağ-solu,
Yine de devam eder katliam yolu!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!