kaldırımda gölgeler bulutlar yere ağar
gece kuşundan dinle karanlıkta amanı
ne cennet ne cehennem arafta hiçlik doğar
şehir bacalarının gümüş renkli dumanı
sessiz sessiz ağlayan yıkık virane evler
anlatacak bir hikayen olsun torunlarına
kendini ateşe atan bir adam vardı dersin
sakınmazdı gözünü budaktan aşkı uğruna
toprak gibi cömert, toprak gibi kokardı dersin
sakın iç geçirme yanlarında, anlamasınlar
gözlerimde zaman azgın bir nehir
nilüfer ağıdı süzmüş gibiyim
gönlün girdabında savruldu ömür
sanki yüreğimi üzmüş gibiyim
bilirim gülmekle şenlenmez hayat
Duydum ki başında çok duman varmış
Elinin tersiyle kovsana oğul
Madem bu devirde yiğitlik ölmüş
Nağmerdi ininde boğsana oğul
Aklım sende kalır başın ağrısa
can çekişirken gece günahlar saklanır kuytulara
tavan arası düşler örümcek ağlarında tutsak
değer mi bilmiyorum kanlı göz yaşı dökmek uykulara
şiirlerimi sana adıyorum dona kalıyorum ve gözlerine tutsak
kelebekler gece mi ölür
amca oğlu Kadir Tokmak,a ithaf
...
ankara da yiğidim.
elinde mala ve kürek
tek sermayesi
sevişir gölgeler yüzsüz/ce
kimi altta kimi üstte
gölge üstüne düşmüşse gölge
kimi zaman önüme geçer
keser yolumu
bazen
kafamı alırım
avuçlarıma
konuşurum parmaklarımla
çökerim dizlerime
yorgun dirseklerimle
her şeyi
ama her şeyi silip götürdü zaman...
şimdi
tarifsiz bir kuraklık hüküm sürüyor
toprak kokan avuçlarımda.
ayaklarım gül bahçesinde
zirvemde kar
ne zaman koklamak istesem
eğilsem yere
gül dönüşüyor dikene
umutsuzluk
Şiirlerini okudum. Memnun oldum. Size yaradıcılıq uğorları arzusu ilə
2007 ve 2009 da ne yazdıysam hala aynı fikirde olmak ne güzel bir şey iyi ki tanımışım seni mertlerin efendisi
2007 ve 2009 da ne yazdıysam hala aynı fikirde olmak ne güzel bir şey iyi ki tanımışım seni mertlerin efendisi