Ben;
Turkuaz bir geceydi saçlarından biçtiğim,
Dolunay kadar berrak ve masmaviydi hüzün.
Efsunlu bir masaldı gözlerinden içtiğim,
Kırılmış bir kalemdi ve hükümlüydü yüzün.
Baldıran bakışlarındı baharımın bağbozumu,
Bağışlanmaz bir barbar,
Bela bulutuydu,
Bahtıma bin bir boran besleyen…
Bir bahardı busen,
Nabzında atardım hani bir zaman,
Şimdi bir hayale daldı gözlerin.
Sende sensiz olmak ölümden yaman,
İçimde bir ukde kaldı gözlerin..
Ufuk çizgisiydi bana yol açan,
Ey akıl! anla da biraz akıl ver,
Seni anlayanlar âkil olurmuş.
Kimine; bir damla, boğulacak yer,
Kimine; deryalar sahil olurmuş.
Kiminin; gitmezmiş içinin pası,
Haydi git….
Ardına bakmadan,
Bir iz bırakmadan git.
Seni bir, can karası,
Seni yürek yarası,
Ya da gül açımı,
Bir gün gül kurusu hüzün çöker de,
Açmadan kurumuş -tez- gül olursun.
Hayat eteğinden taşı döker de,
Ateşi çalınmış kof kül olursun.
Hercai yollara çizdin rotayı,
Bir yangın ki yüreğim birazcık sevgiye aç,
Uzaktan olsa bile,bir tebessümün ilaç,
Seni mihrab eyledim,umutsuz aşkıma taç,
Bir ihtimal farzedip,daldığım düşler güzel..
Bir yaprak daha düşsün sararan ömrümüzden,
Yağmurun zerreleri,hükmederken ruhuna,
Bir hüzün fırtınası,talan eyler hisleri,
Meyledip kahrolursan duygunun güruhuna,
Yüreğinin en tenha yerinde akisleri...
Her adımda bir girdap alır götürür seni,
Gözlerde tek ferken aşkın çerağı,
Can kadar yakınken cismin ırağı,
Kapkara sayarak güneşten ağı,
Eğilmez gurura uymuşuz meğer.
İstesek bulurduk özün hasını,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!