Efsun gözlerine gözüm değince,
Canlanır içimde ölü şehirler.
Bir kardelen hüznü, başın eğince,
Çağlaşır gözümde saklı nehirler.
Tebessümün otağ, sadık yar gibi,
Sen onsekiz yaşımın çılgınlığı,
Efsun kokan çiçek...
Katran karası gecelerimin ışığı,
Aman sabahlar olmasın,güneş doğmasın,
Lodos esmesin,yağmur yağmasın bitmesin gönlümün dinginliği...
Sanki bir yıldız gibi kayar da avucumdan,
Sonra güneşim olur doğar mı başucumdan.
………………
En derin arayışım ve en derin yaramsın,
Ihlamur akşamlarım bir ihtilâle gebe
Sancılarım tetikte sanılsa da körebe.
…..….
Eflatun hüzünlerim yalınkılıç meydanda,
Seni beklediğimi biliyorsun, inatla,
Bahar getireceksin diye çırpan kanatla,
Nasıl beklediğimi belki milyona katla,
Bir gün anlayacaksın çaresiz bir feryatla,
Seni beklediğimi biliyorsun, inatla…
Sen; plastik vazolarda yapma gülleri,
Ben; bahar kokulu kır çiçeklerini sevdim.
Sen; kof vitrinleri,spot ışıklarını,
Ben; kekik kokulu- mor sümbüllü dağları sevdim.
Murat bekleme gönül, bir turna kanadından,
Dört gözle beklediğin, tılsımlı güman biter.
Nasıl bir yangındır ki vazgeçmez inadından,
Damlası derman olsa, âlemde umman biter
Bir meçhulde aradın tutulduğun gerçeği,
Sen yakıcı cazibe,kaçıp yakalanılan,
Mistik bir efsanenin, ulaşılmaz ecesi.
Sen varılmaz bir ufuk, her kez vardım sanılan,
Ve cevabı kendinde saklı, sır bilmecesi.
Sen koktun derininde, koklanan her çiçeğin,
Sen kendini ne sandın nadir Hint kumaşı mı?
Mahalle pazarında ucuz bez olamazsın.
Saldırganlığın niye, bitişin telaşı mı?
Ateş olsan, kendini yakan köz olamazsın.
Senin yerin baş değil, ayakaltı sokaklar,
Ben kokunu fer bildiysem,
Tutkum tenden içe kızım.
Bin içinde bir bildiysem,
Sayılır mı suça kızım.
Toprağımda açmak varken,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!