Sen,
Lâv, ten.
Mağrur, şen,
Bitmez gülşen.
Yanarım gülsen,
Eşiğimdin bilsen.
Sevincim hüzne döner seni her anışımda,
Bir anafor götürür çağıran sese doğru.
Küllerim can vadeder tutuşup yanışımda,
Cemreler doğuracak, ulu nefese doğru.
Ve tanıdık vehimler çalar kitli kapımı,
İlk keşif, aklıma sırlar üşüştü,
Hayat özü gerçek, belki de düştü
Ruhumun gölgesi sulara düştü,
Bulanıktı, çizemedim ben beni
Bir efsunlu çiçek, taktı peşine,
Beni burda arama, evrenin inşasında,
Âdem ile Havva’nın buluştuğu ilk canım.
İlk cinayet fikrinin eylemce ifşasında,
Kabil’in baltasında, Habil kokulu kanım.
Bazen; gazap dindirir, azametli dilde söz,
Anla artık gerçeği gökler kadar uzaksın,
İblisin yollarımı kuşattığı tuzaksın,
Beni yaktığın ateş,biraz da seni yaksın,
Zaten kaçak soyusun, haramoğlu haramsın,
Zihnimde yarattığım koskoca bir evhamsın.
Bembeyaz bir sayfa açmak istesek,
Umdukça karanın karası gelir.
Bir yüksek umrana uçmak istesek,
Yüz yirmi senede varası gelir.
Mülkümüz temele adalet ister,
Ağa safdil çaylak düşmüş,
Hayırlolsun av-ALMATİK.
Binbir hırs birden üşüşmüş,
Çullan üste döv-ALMATİK.
Damlaya doymaz, obursun,
Artık vazgeç, çekil benden,
Güneş olsan görmem seni.
Yangın kalmaz gider tenden,
Derman olsan sarmam seni.
Zifirime güneş olsan,
Lugatlar birlik olsa gösterse sözlerini,
Anlatamaz saçının telinde gördüğümü,
Gözlerimin içine dikip te gözlerini
Bir baksaydın anlardın bendeki kördüğümü...
Bilsen ıssız gecede,karanlıklar koynumda,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!