silahlar vardır can yakan
canlıları ortadan kaldıran
yeşillikleri topraktan ayıran
kitaplardır bizim silahımız
silahımız belimizde değil elimizdedir
kimsenin canını yakmayan
gün!
güneşi bana verdin
ayı yıldızları kendine
hiç de adil değildin
yıldızlar çok...
karadut aşklarındayım
ellerim kan revan
düşe kalka yürüyorum
düşmeyecek gibi aşk yakamdan...
alev sardım kuşların kanatlarına
gagalarında kan
akşama hiç güneş doğar mı
gönül yalanlarında sen arda kalan
divane söyleşiler ortasında
Çağlardır yaşamış bir millet
Orta Asya'dan Avrupa'ya
Sıkıntılar taşımış sırtında yük yük
Selanik'ten doğan güneş
Isıtmış toprağını sarmış
Coşkuyla kurulmuş Cumhuriyet
oyalı sevgilerde buluştuk
mevsimlerden orta
fırtınalar kamburumuz
yeşil tahtada
nakarat uzundu
kalırdı yuvalarda
çıplaklık mahzun bakış
döndü geldi yine
örtünmek için yarış
yapraklar yerde tane tane
çıkılmaz bayır inilmez iniş
hiçbiri değil bahane
mahzende aradım
bıraktığım yılları
odaklamıştım o öyküye
yalancıydı yankıları
kan aktı içime
ellerimde yılların tortuları
sıkma canları
gözyaşı sıçrar yüreğine
alevler yükselir
kurum sıvaşır
yalın sözcüklerine...
kar yağmış aynam tebessümüme
geçiyorum önünden sabahları
arkan dönük
akşamları duruyorum selama
yüzün sönük
arkanda saklı tebessümüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!