Tamam
bu defa okutun hakkıma
yapışın sinekler gibi
Bu hiç bitmeyen çileler
bu son ayıklığıma.
Doldurun
Sahipli bir bahçede gül zeval imiş
ne çıngırak,
ne yılan,
ulan ne akrep’i.
Gülü duyan gelmiş, bilen gelmekte!
Gelmek için bahane bulan derviş
Dokun! hiç bir imge sana icapsız öylece sağ duruyor
seni; anca efra'lar kuta yeğ, yüreğimde küf tutuyor...
''De mortuis nihil nisi bene''
- Cura ut valeas!
Çünkü bende öyleyim! Çünkü ben! Ben... Bende;
içine çöken bir karagün, ateşe söz vermiş bir izar duruyor.
Yara aldım, yaşadığım talihsiz o kadar şeyden
Fikri hürriyetin kralı olsam ne çare.
Olamadım!
Bir çöpçü kadar yâda balıkçı!
Hayatı göğüslemek ama hangi göğüsle?
Benim ki değil onu anladım
Her dem aşklara inat sonsuzluk sar yaramı acıya
Vaktinde açmayan gonca gelmeyen karanlık
Her dem tutkuya sücut ile merhem yakışırdı başa
Secdeyi âlem huşu ile gelse sana alnım açık.
Gül ki koksun bahçesi miyadın ömrümden evvel
Aziz, nesine kızar bu Cündi'lerin
Haklı be adam! Oda biz gibi nalın ayak
Katır gibi semere vurulmaktan,
Sırtında değil memleket;
Soyguncudan gir de vurguncuya kadar!
Hırlısı, hırsızı, arlısı, arsızı
Soğuk eser rüzgâr kuzeyin kötü havasından
Pis kokularını saçar özgür göklerime.
Vahşi ve dize gelmez ayyuka çıkmış aklından
Leş arayan akbabalar gibi dolaşır göklerimde.
Kılıcıma bilenir sabrımın sınırındayken çok zaman
Sınırlarında gezer bilmez ki o cahil bir avuç kanıyla
Tutkuya koşar ayakları, bedenin de sönmeye hazır bir ateş
Evveli saymazsan yaşanmamış gün diyerek, gözleri kara.
Saçına dökülür zemheri bir ışıltı, içine siner öyleki Mehveş
Yüzünden akar kara bir ırmak, bütün arzuları toplarcasına.
Sirtaki yapar bütün porselenleri kırık salonun tam ortasında
Şehvete açmış bacaklarını, kolları bir güvercin kadar yumuşak
Bu saatlerin canını acıtırım, acıtırım! ..
yüzü gülmez satırları ne diye döker kalem!
Def olmaz içi içinden kopartıp,
kerhen ben diye düşen her kelimenin;
canına can çok verdik! Yeter bu naiflik
bu yüze söven, sayan halleri nedir?
Sen! Azıcık kalemle bu kadar satır
Yazmasaydın, keşke beni.
Bu ufacık akılla düştüğüm kapında
Şu koca evrende tuhaf vede ayık
O kadar mahlûkun
Keşke, koysaydın beni de arasına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!