Aklında bir şey mi var?
Önce basacağın zemin olmalı.
Zemini buldun mu?
O halde sana yakın bir deniz olmalı.
Denizi buldun mu?
Şimdi bir oltan olmalı.
Sonra;
ne gerek vardı, biz bunların hikayesini rafa kaldırdık
ilgisiz buluyoruz artık eski kıymeti yok, çekilmiyor mirim.
Sen sen ol, ara ver bırak! Dinlen biraz, toparlan.
Kimse gördüğün gibi, kimse sandığın gibi değil artık!
Sende anla şu dünyayı, diretme. Değiştir kafanı!
Gel, değmeyelim artık biz gül tenine aşkın
Mahzenlerim de acıdan şaraplar yıllanmış.
Gel, çıkalım içimizin demli karanlığından
Köhne yuvasın da yürek aşktan da usanmış.
Yok vermeye bir tek Ümit, değmezdi kendime
Köşesine bir neden
Bir değer bulmayacak kadar önemsiz
Ne çok, ses var her telden
Her şeyi takmayacak gibi anlamsız
Bakışlara vardığında insan;
Geri durur, şaşırır ne yapsa!
Ülküm, aşktı.
Vatanım, bir avuç kalp.
Hürriyet sınırlarıydı gözlerin.
Şehit olmakta var aşk'ta, eş olmakta.
İş olmasın yeter ki bozulmasın ortaklık.
Çekilir eli eteğinden; sanki sahile düşen dalgalar gibi
Alınır yüzü, al al olmuş o yanakları verirdi ele hislerini.
Çocuktu biraz, çocuksu hallerine çok gülerdik
O kadar masum, sevimli ve şeker bir şeydi.
Gül kokusu teninden huzura giden bir hava eserdi
Masalsı kahramanlıklarda değilim!
Sadece okumak istiyorum seni
Ne noktalarında durmak
Nede virgüllerinde soluk almak
Seni içmek istiyorum en sıcak zamanlarda
Boğazımı yakmanı içime işlemeni istiyorum.
Yüreği, perşembe pazarı gibi ettik işte!
Ne çok satan var, her renkte kumaş sanki.
Sanki; yazılan çizilen edep ini bir kumaş
Aşk pazarına düşmüş kalem, makas sanki.
Ne çok biçeni var! Herkes söküğünden habersiz
Mihanın dan geçmiş ama makas elinde!
Ne kadar kolay, emeği bilgi olmayan aşka koşturmak!
Çöpçüde onun peşinde, dirseklerini sıralarda çürütmüş
Ömrünü eğitimle paralamış ve topluma simge olmuş
Adını ekmek kazandıranlar arasına yazdırmış âlimde.
Cahilin de, aydınında en uğrak yeridir bu aşk!
Sanki bir meydan yeri, bir mesire önüne gelenin!
Bu gayba değecek her atımda kalbinin
Varına gittiğin, şu sapaklar mı kısa?
Kısalar mı sürekler insanı cehenneme!
Uçurumlara kızıp düzlükler de şaşarsın.
Madem acılar yenmez bu bolluk içinde
Sen helali zehr edip şükürden cayarsın!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!