Ne yalancı şahit, ne alkış istiyor
Utancı doldurmuş yüzünü artık!
Çok soğuk içi, ten titriyor
Öyle bir sonda ki ne gülse yeri
Ne ağlasa oluyor, dil düğümlü
Çıkmıyor ki ses, dua edecek.
Ne sandın bağrıma açılan yarayı
Tırnağın kırılsa ağlarsın bir kere
Benim bu derdime dağlar yıkılır
Senin derdin çok değil kalmaz üç güne.
Ne kadar basitsin süslü ve rahat
Bütün değerleri atılmış içinden
Bu sessizliğin bıraktığı bir miras;
kahpelik ettiğin, olmaz bana.
Her sözün altına koyduğun mayınlar
nasılda parçalar beni, anlasana.
Ya bende biten şu nazarına
değmez mi hiç o yüreğin, bir defa!
Ne kadar sevse de âşık, boynu bükük olan vardır.
Yârin ateşini, yüreğinin kar yağan düşlerinde;
Üşümesin diye yüreği sıcak, kendi titreyen vardır.
Bir angut kuşu gibi her dakika içinde ki kadına
Yüreği akar, gözyaşı utanır, zaman karanlığa sığınır da
İçine kurulur kederin mahalleri
Beni yazıyor karanlık! İşte, tutsaklığım müebbet
Duvarlarını örmüş soğukluğu yalnızlığın
Bugün dündür dün çoktandır gelmeyen bir karanlık
Bir sezgi, bir dua, tükenişin çoğaltısı
Birin yarısı, hiç olmanın eldesiz payı, paysız kaygısı.
İçimde gezinme. Boşluğun adresi, ıssız bir geçit
Dünyaya geldiğin günden beri dolaşırsın bir izde
Aklının yolunda çizersin kendine kendini.
Mutlu ol yâda olma! Yaşarsın kaderini bilmeden
Bir değer bin değer olur koyarsan üstüne.
Bakınca ele verir işte bu yüreğin ışıltısında!
Özünün güzelliğinden parlayan yıldızlar gibi gözlerin.
Susmuş bak
İçimizde vedalar geziyor sanki
İkimizde gözü yaşlı ve yalnızız
Gölgesine bakan iki dargın
Kaybolan umutlar gibiyiz
Oysa senle ben var ya
Sözün sükuta girdiği vakte
değen ölüyor gözüm, dünler ölüyor.
Bugün geldiğim yer miydi burası?
Giden tütüyor gözüm, hasret nefeste
sönmüş ki bak hatır ölüyor.
Sevişin mirası olmaz ki gözüm
Koyamıyorum kendimi ayrı bir zamana
Ayrı olamıyorum bu kırgınlıktan, bu yokluğuna hevesin
Yüreğe saplanmış bir inkâr arayışı, hiçliğe tapışım
Donup kalmalar, yiten akıl, bitenlerime...
Tutamıyorum dün gibi, sen gibi bir neden
Varamıyorum anlamın o gizli, o ömrü yükselten secdine.
Gel karam, gel tozlu üstünle
Hazır senin, şu güneşe yakın
Sıcak makamın, kirli yüzünle
Tüm ışıklardan aydındır dost.
Gel karam, gel yorgun yüzünle
Mahşerin hazır, ayın on üçü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!