Çok değer vermeyin insanoğluna
Sonra kendisini cevher sanıyor
Dünyaca malını döksen yoluna
Yetmez de bir günde biter sanıyor.
Kendine bakar hep dev aynasından
Bugün senin doğum günün,
Bugün benim doğduğum gün.
Bir nazlı gonca güle
Yanık bülbül olduğum gün.
Sen doğdun
Mutluluğun filiziydi gözlerin
Gülüşün en yalçın kayalarda açan çiçek
Bir gülüşün ile bitecek
Yeryüzündeki tüm sancılar,
Bir gülüşün yetecek
Diriltmeye yeniden tüm güzellikleri
Gökte içi kara hain bulutlar
Damla bile vermez, kurak kalbime
Bende kırık dökük hazin umutlar
Gider geri gelmez çorak kalbime
Yıkanlar utansın küçük dünyamı
Aslı’sın eyvallah sevda bağında
Amma ki Kerem’den bir har kalmadı.
Şirinsin her daim gönül dağında
Uğruna delecek dağlar kalmadı.
Leyla’sın sayende çöllere düştüm
Sürgün idin, bitti sürgün
Üstad yolun açık olsun.
Sen mutlusun, bizler üzgün,
Üstad yolun açık olsun.
Dirilişti bir tek derdin,
Sakın kibre düşme, gel havalanma
Topraksın, çamursun, kilsin Alparslan
Kendini kıymetli mücevher sanma
Üç kuruş etmeyen pulsun Alparslan
Senin mi sanırsın koca cihanı
Yaş kırk altı
Yolun neresi şair
Ne delikanlı var artık
Ne cevher.
Bir boşa ömür
Seni yanımdayken bile özlüyordum
Yaramdayken ölürüm .
Sevdam bitkisel hayatta benim,
Kepenk indirdi bedenim,
Duygularım kötürüm.
Bakma sen yüzümüze; kırıl, darıl, bize küs
Et Rabbime şikayet, hakkındır bu ey Kudüs.
Sen ki ilk kıblemizdin, gittiğimiz ilk secde
Kulluğun şerbetini tattığımız ilk secde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!