1993 yılında Niğde ilinin çiftlik ilçesin de doğdum.
6 kardeşiz ve ben en büyükleriyim
Eskişehir Anadolu üniversitesi eğitim fakültesi mezunuyum
Gök ordusunu hazırlamış
Hilal sancağını kaptı davası yaşından büyük olanlar
Yürüyorum yürüyorum, bu gök benzedikçe ecdada
Yol boyunca gidiyorum sancağı dikmek için
Gök yeleli bulutların burcuna
Demlenmiş şiirdir, aile
Dingin kelimelerin yüreğine muhabbetle sokulan
Ve
Herşeyiyle sevilecek vaktindeyiz bu saadetin
Hatuna
Karlı dağlar, engin ırmaklar, kararan gece ve babam
Coşkusuna kamufle olmuş sokaklar, bu adam
Sokaklar kanırta kanırta babamı kazıdı, babamdan
Babam ölümle yaşamın tabutuydu
Hergün evlatlarının istikbalini taşırdı
Vurur yaralı bahçeme yokluğunun güneşi
İlk ışıkların da katran, duvardan, demirden gamım
His rüzgarlarıma vurgun, acılarımın öznesi
Gün yüzüne küskün güneşim ve kapım
Bilirim dört duvarın dilini
Neden başkası değilde ben dedi
Kavrulmuş yaramın yasına
Bilinç balkonlarına
Yaralı halının tozunu dökme
Yut dedi
Ürperiyor karanlıklar
Evlerin gözleri kurşundan ağırdır
Gökkube dalar nefesimden içeri dahice
Adın dilimde zamandır
Nereye çevirsem yüzümü bu evler
Bu evler hep seni bana hatırlatır
Gül ve bülbül
Merhamet ve muhabbet
Gül dedi ki yandım
Bülbül dedi ki rengini benden aldın
Kırgınlığıma kalabalığın gürültüsü yansır.
Yağmurun gömüldüğü diyarda bulutlar
Nemli bir ağrının ardından yağar
Yalnızlığıma zaman var diye gürültü yapamaz
Aynaların iştahını keser beni görmek
Yakın akşamlara suların, kanlı akşamların da reva görüldü
Memnuyetimin yağlanması riya tezgahın da
Sırlar noktalandı seslerimde
Sözlerine ram olundu ey dünya sukutlarına inat
Delirmenin şafağındayım
Kaygılarım saçlarını tarıyor ölümün
Kırgınlığımız neden dünyaya değil de
Allaha yansır azizim
Mektuplar da pişmanlığıma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!