Sular ıslanınca ümit pazarından gözyaşı aldım
Çamurlaştı kederime damlayan su
Hayret arzularıma engel ancak hayretleşen kavram
Merak geçimini akkımdan sağladığı sürece
Hayret ki keşkelere engel
Hecelerin şavkı vuruyor şüphenin pusulasına
Kanlar demleniyor içine biriken şüpheler ocağın da
Yandan ve doğrudan şüpheli sınıfsal kalabalıklar
Bin yıl öteden tenhalaşıyor şüphe zamanın da
Seni görmemezlik ülkesin de
Kör bakışların için de
Perde perde aşkların için de tanıdım
Seni tanıdığım da anladım
İnsan kü küçücük ödül
Bulutlardan ben yağıyorum kanım sağanak
Kanımın son damlasına kadar ağlamak istiyorum
Sokratesin üzerine yağmak isterdim
Heyhat
Rengimizi üzdüler
Yarım gerçeklerle savaşan umudun askerlerini vurmak
Köksüz vasıf üreten öz isyanlar ve öz inkarlar
Ruh devrimi yaşamış ateş, aynlar için de yanarak
Dalında bülbül öten baharları
Öz yurdundan kovuyor yaralar
Dağınık oda
Köşeler loş, beyaz yatak ölmüş, yorgan ölmüş
Uykulaşan rüyalarımı kaldırır devremin tabuttan eşyaları
Yabancı mahremiyet, kamuya açık kin, açık kapalı
Ben polis ve şehrin bilinç altı peşim de
Yok imkan da modern imkansızlık da
Üstü kapalı sözlerime ağlar bir mısra
El kızı, ahın kızı, acının kızı, acımamıştı
Kendini dölleyen yalnızlığımaydı
Bu sövgülü saygı
Yaşamak manifesto, yaşandı fiş ve yaşanmadı fatura
Geçmiş geçmişte kaldı, yaşamadıklarımızın faturasıdır umudumuz
Dil, din, ırk düşünce fark etmeksizin neyi fark ettik
Neydi bütün değerlerin üstünü çizip
Yerine yazdığımız zeka
Ben ismet özel değilim
Yaşamın için de ve ölümün kıyısında oturuyorum
İsimsizim, ölülerle şiirde
Öleceklerle de şairken konuşurum
Şiirle şairliğim arasın da yaralarım var
Yeni, yeni bir kibri, yenildikçe yeniye
Elendikçe, durulandıkça, korkusuzca bu kini mi
Nem alma edasıyla kimsesizliğimi şiirleri mi
Altını çizdiğim kelimelere gömsünler
Bir gün gözlerine bir mısram düşerse
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!