Gözlerin türküleşmiş yaşamak yankısını Duymuş sesin de
Notası yaşatmak olan sigaranın bir bahsin de
Dile getirmiştim bunu
Gözlerin insan olsa sen körler şehrin de Gezinirdin
Sarı çizgiler ölgün, solgun akardı kaldırımlarım Da
Kadınlar yağardı cinsiyet şemsiyesinin Üstünden
Anam yarim diye ağlardım
Ahlak sürgümüzü çekti şiddet bulutları
Güneşimizin yüreğinden
Kadın ki
Avrupa yakınımızda
Ancak Avrupa çayına şeker atmak için
Uzanıp alacağın kadar yakın da değil
Karşılaşılan yakınlık karşısında
Dünyayı çevreleyen kant yalnızlığının
Duygu yüklü, yükünden duygulu bu yükü
Hırkasın da ona ait mendili, Türkçe dersi
Saçları, yan yana nehir, kendim ve kelimelerim
Ellerimin ara sokakları, yüz yüze yüzsüz aynalarında ben kim
Tabiatın da bu şiirin, şairim arka sokakların da
Görünen köy
Küdus istemez
Uzun sözcükleri emziriyor orta doğu
Kudüsün düşün de
Büyüyor semerkand, İstanbul, gazze
Peygamber bahçesinde
Merkezden koynuna alır yollarımı
Unutmanın güneşi
Vasfın cephesin de inatla hür ve saki
Yakışmış yozlaşmış sokaklar da unutulmam,
Ölümünden yüz çevirmiş sözün şakakları
Yırtılmış zaman, zaman içine
Bakir yüzlere çevrilmiş hislere
Ölümden çevrilmiş sözler, ölümce
Uzaktan usul usul gelir gaflet sesleri
Kuraklaşır idrak, sessizlik yırtar sessizliği
Ağıt yakıyor köpekler, can çekişiyor sokaklar
Zonkluyor kainat, ölüm gafleti kadar
Mabedim de ne aşk ne dert ne kime ne
Hor duvarları var, ömrümüzün
İçine katışık emeller banılır, kelimeler tarafından
İçine kanar şehir, patika kalmış umutlardan
Ömrümüzü vurur hırs kuş misali
Yolların gidilmemiş tarafından
Minareler gökyüzünün şakağını çizerken
Çehresi esir alınsa bile yeryüzünün
Bulutların gözleri ezanla dolar
Şakaklarına acı yağarken ümmetin ey gökyüzü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!