Giderdi yolda toz içinde
İnsan mı belli değil çorak toprakta ağaç mı ya da
Bir düşte yaslı yorgun
Olurla olmaz arasında
Yollara dağlara
Sular alıp götürüyor, kıyısında durma denizin
diyor, gülümseyen sesi.
Unutmuşum. Nasıldı?
Zaman siliyor, ayak izlerini
ve yaşananları.
Gülek Boğazı'nda dağlar
Yan yana durur.
Gördüm Aladağ'dan aştı bir turna
Ben gördüm yârim gördü
Sıcak yüreciği vuran.
Dümdüz giderim ve bir yere varamam
nedense, varacağım yeri bile bilmem. Seni de, ey Hürmüz!
Var oluşundan usanırsa insan, çeker gider kardeşim
diyor, anladın mı beni? Nedir ki sonsuz?
Ben çoktan söyledim bunu, anlamadınız
Bir gün olur dedim, büyür bu dalga
Toprakta, ıssız dağ yollarında, güneşli kırlarda
Gaz lambasıyla aydınlanan mağaralarda
Yağmurda eriyen kerpiç, ot evlerde
Sevginin olduğu her yerde konuşulur bu dedim.
Türküler telli duvaklı, türküler gelin
Türküler sevda yeli, dost eli.
Türkülerinde yazılı
Memleketimin kaderi.
Oydu saati soran bana
Sigaramdan sigarasını yakan
Elleri çatlak yüzü tıraşlı
Soluğu buğu buğu çıkan
Dün gece seyrim içinde
Öldürenler de ölür
Şu dünyada kötülüklerden gayrı
Ne kalır
Böyle demiş ozanlar
Bir geleceğin yok senin. Tükettin geleceğini.
Bunca yıl, bunca çaba, hiçbir...
(Evet, tanrılar da yardım edemez sana, kaldı ki Tanrı
neden uzatsın elini?)
Hiçbir işe yaramadıysa bunca şiir.
Yaşlılar vardır
Biraz gülümserler solgunca
Girerken ilkyaza
Yağan yağmurlar gibi
Hadi biraz çık sokağa




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!