Beklenen mevsimdir ömrüme sümbül
Savrulmuş bir aşkın resmidir gönül
Zamansız ötersin a deli bülbül
Solup hüzne dalar dökülür her gül
Kapıyı çalıp da gelince eylül
Bitti, acı çekmek istemem artık
Yorgun gözlerime, hiç bakmadan git…
Yolun açık olsun ‘Kal’ demem sana
Elini elimde bırakmadan git…
Biterse bitsin gayrı
Buradan ilan olunur…
Nasılsa sana koca
Bana da karı bulunur…
Ulu bir ağaç sanıyordum kendimi ben
Fakat
Minicik bir çalıkuşu
Kaderi suçlamam boşu boşuna
Tanrı reva gördü ayrılıkları
Yalnızlık gitse de bazen hoşuma
Saptığım her yolda cam kırıkları…
Belki başka zamanda
Başka bir canda
Belki de birlikte
Aynı cihanda
Bulurum yüreğini
Yine şuramda...
Kime sorsam derdimi
‘’Derman bulunmaz’’ diyor
Mutluluğa varmaya
‘’Kervan bulunmaz’’ diyor
Hasreti unutmaya
Atımı dizginlediğim gibi
Gem vuramıyorum sevdama
Ağırlığı çok başımdaki togun
Dokun…
Bari bir kez olsun
Durup dururken
Bir sürü düşmanım oldu şimdi
Seni sevdiğim için...
Beni seçtiğin için...
Adını dahi bilmediğim düşmanlarım!
Eğer ben Tanrı olsaydım;
Gözlerinin güzelliğine boyardım gökyüzünü
Kullarım üzüldüğü zaman
Gökyüzüne bakıp da unutsunlar hüzünü
Eğer ben Tanrı olsaydım;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!