(Yunusca – Üçtuğ (cinaslı) – Aruzla Zincir – Serbest)
Elden gitse, dert edecek hanım yok.
Dilden düşse, fark edecek şanım yok.
Tenden geçse, sarf edecek canım yok.
Sensin bende görünen asıl Kadir olan yâr.
Bütün âlemlerin Rabbi olan ey güzel Allah’ım!
Maksadı aşan sözümden yine Sana sığınırım.
Eksiklik ve noksanlıklar bana aittir Allah’ım,
Ancak Senin lütfun ile ben hepsinden arınırım.
“Elhamdülillahi ala külli halin” dediğinde;
O gün Sana yönelmiş kulluk esnasındaydık,
Bir an ırak düşmüş de gaflet esnasındaydık;
O an şu yüreğimiz kabardı birden bire,
Hissettik bir sesleniş olacak bir’den Bir’e.
Hal dilleri lal olmuş, hep kal dilleri söyler,
Boş testiler uğuldar hep kendini fısıldar.
Madde musluklarından dolan testi ne söyler?
Söz söylemez homurdar, boş sözleri fısıldar.
Gülün batsa dikenleri,
Canımızı yakmaz bizim.
Güller etse sitemleri,
Kalbimizi kırmaz bizim.
Sevgili Rabbim Senin lütfun ile erişti,
Acizi sarmalayan rahmetinin nurları.
Dualarını kabul etmişliğin yetişti,
Islah oldu içteki bütün habis urları.
Şeytanım (1) boyun eğdi, teslim-i kuvvet etti,
Bende Senden izler buldum,
Andım coştum, yandım coştum,
Yokluğumu bildim coştum.
Benden çıktım Sana koştum,
Vardım coştum, kandım coştum,
Beklenen sabahların uzundur akşamları.
Görünmez gurbetin örtülü şafakları.
Siyahi bir parlaklık belirler afakları.
Dolunay çıkıp sarar o uzun akşamları,
Gümüşi nurlar ile oluşur şafakları,
Sordun mu hiç;
Kendinden çıkıp kendini, benliğin hakikatine?
Baktın mı hiç;
Sana seni öğretecek benliğin mahiyetine?
Ateşten elbise biçsen, yine Seni seveceğim.
En şedit kahrını versen, yine Seni seveceğim.
Biliyorum haklısın Sen, öyle günahkarım ki ben,
Beni yerden yere vursan, yine Seni seveceğim.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!