Demiri daldırdığın sudan çıkan buharda
Ergenekon Dağı’na düşen alınterin var
Çekiç,örs ve demirden yaptığın her kazmada
Geleceğe yol alan altın uçlu okun var
*
Sen, demirden dağları ok gibi delen yürek
Ağaçlardan sarkıyor
çiçekli “beyaz duvak”
Saçları ondüleli,
görünmüyor dal budak
Haydi başını kaldır
Yeşile iyice bak
Güneş, hava, su, toprak
Yeşil için oyuncak!
*
Varlığından bu yana
Günler günler ah günler, pamuk helvalı günler!
Renkli bir rüya gibi geçiyordu ömürler
Kimimiz milyonerdik, kimimiz trilyoner
Düşmezdi dudaklardan
...................'mersi'ler..'danke schön' ler
Ergene Caddesi’ndeki çınarlı bulvar
Sevginin gücünü gönüle katar
Caddeye ruh veren taze çınarlar
Maşukun kolundaki yar gibi bakar
*
Çınarların vakarı bundan mı bilmem
Bayanların erkeklere
evlilik teklif etme haklarının olduğu (!)
.......................şubat ayının yirmidokuzu’nda
Trakya ÜniversitesiTıp Fakültesi Hastanesi
.................Balkan Yerleşkesi’nde çay içerken
“Suyu Arayan Adam “ gibiyim
Çocuklar bir çiçektir
Yaprakları olmayan
Sevgiyle sulandıkça
Hiç bir zaman solmayan
*
Gönüllerde yaşayan
Ahh,
Hilmi Amca’nın pandispanyaları kadar lezzetli
Beyaz kurabiyeleri kadar tatlı çocukluğum!
Sana dönmek olanaklı olsa,
gün boyu çelik çomak oynardım.
ve her saklambaç oyununda,
İstanbul-Eminönü'nden denize açılan ölür
Çünkü insan, Boğaz'da cenneti görür!
Asla dönmek istemez geldiği yere
Boğaz'a demir atar gönül!
*
"İstanbul! " diye haykıran vapur düdükleri
Derler ki:
Bizim duyamadığımız
yüksek frekanslı sesleri
duyacak kadar duyarlı olmasaymış
………………..güvelerin antenleri
sevgili Ali Koç hocam lütfen heyecanımı hoş görün, bu benim için çok güzel,süper bir tesadüf oldu.şairlik durumunuzu bilmiyorduk.necdet hocayı biliyorduk ta,siz
bize böyle birşey demediniz.ama çok mutlu oldum. lütfen bir iletişim adresi verin.sevgiler.en de emekli oldum.özel kolejlere geçtim.lü ...
sevgili hocam size nasıl ulaşabilrim.lütfen msn ize beni eklermisiniz