Kaşı gözü yerinde
Benim gönlüm birinde
Gizlenir en derinde
Sevdim bir Ankara'lı.
Camını açıp bakar
Alemi fethettim de
Bir güzelin kalbine giremedim
Yıldızlara ulaştım da
Bir güzelin yanına varamadım
Bir ateş bir kor
Adını anacak olsam yüzüme vurur
' Dökülen kana, alınan cana razı değiliz. Ancak bunu fırsat bilerek dinden de çıkmanın bir alemi yok '
Kör ölür badem gözlü olur, böyle der atalar
Körlerin arkasında saf tutmuş sağır kıtalar.
Yıldızları küsmüş, gök yüzünde haşmet bulamadım,
Sevdiğim darılmış bana, tatlı sohbet bulamadım,
Yıkılmış gönül Kabe’m, yüz süremezsin duvarına,
Sevgisiz dokunan ellerde keramet bulamadım.
Yağmurları düşmüş, gök delinmiş, rahmet bulamadım,
Ne bir sevinç var içimde
Ne bir umut verir biçimde
Seni her gördüğümde
Bakınıyorum çaresiz.
Bilemiyorum hiç
İki lafından biri kurtulayım ben dersin
Ben gidersen beni çok ararsın kahve gözlüm
Sabah akşam demeden severek okşadığım
O ipek saçlarını yolarsın kahve gözlüm.
Canım benim diyerek bir kuş gibi beslerdim
Yaprağını açar kırmızı, pembe,
Ateş düşürür gönülden gönüle,
Bilinmedik aşklar gizlidir gülde,
Güz gülleri gibi çık gel eylülde.
Ağaç yaprağını yere indirir,
Cümbüşümü astım gayri duvara
Avara bu gönlüm sensiz avara
Ömrüm gelmiş sonuna son bahara
Cümbüşümü astım gayri duvara.
Leylakları sümbülleri soldurdum
Kız saçların çözülse, saçın yelde savrulur,
Bağrında aşk görense, ateşlerde kavrulur,
Gönlüm yerin dibinde, elin değse doğrulur,
Naz istemez diyordu ya, vazgeçmiyor gönül.
Perçem düşer alında, saçın uçlarında ben,
İstemem ben inci güher,
Gönül gözüm seni ister,
Söyleyelim hep beraber,
Muhammedim, can Muhammed.
Sünnetinden aldık ilham,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!