Aşkımızda hüzün,
Sen, yerde yüzükoyun,
Ben yerde boylu boyun,
Soruyorlar,
Siz ayrı mı düştünüz?
Ayrı düşen uzanır mı?
Sundum sana, aşkımdan hoş işveyi kondurdum,
Mızrap tele vurmuş, kalbimden seni kandırdım,
Meyhor neşesiydim, benden hoşlanacak sandım,
Koştukça gelir sandın, hep aldanacaksın sen.
Bahtın şişesiydin, çıtlattım, kadehin attım,
Sevdayı bilmek için,
Güzelin masum gözlerine bakıp,
Aldanma sakın,
Girdin mi bir kez içeriye,
Ucu bucağı bulunmaz alemde,
Sevda çöl gibidir,
İkisi de aynı coğrafyada olsaydı eğer
Hikmet aranır yerde Necip olan arşa değer.
Rahmet olup dökülür yükseklerden arşa eren
Yukardan inenle yüz yıkar yerlerde sürünen.
Sessiz bir köşeyi arar saklanıp kaldığında,
Soğukluğu hissedersin, avuçlarına aldığında,
Mermiler fırlar, parmak tetiğe basıldığında,
Ölüm sessizlik getirir, görünür çığlığında,
Kahpelik atılır, kurşun kalbe saplandığında,
Kırmızı gül olmalıydı kanlar fışkırdığında.
Aşk izlerin görünsün bülbüllerin ötende,
Bağrında depreşir dert, gözler yaşın dökende,
Has bahçedir gönüller, güller açar, diken de,
Gönlümde sen açıl gel, bahçemde gül açıl gel.
Abdal Ata Binince Bey Oldum Sanır
Şalgam Aşa Girince Yağ Oldum Sanır
Çulu Dökülür Abdalın, Herkes Tanır
Suyu Çeker Şalgamın, Aşık Usanır
Benim gönlümü gam almış yürümüş
Bir esmer güzelin peşine gider
Bu güzelin derdi beni bürümüş
Derdimi bilmez kız tersine gider.
Gölbaşında kızlar düğüne gider
Diyar, diyar dolaştım, gezindim hep çöllerde,
Söylenen güzelliği dinledim çok dillerde,
İçimi yakan aşkı aradım ben güllerde,
Bir serabın peşinde geçti en güzel yıllar.
Bir elimde kadehim, bir elimde resmi var,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!