Açlıktan Kimse Ölmemiş
Yüzüne Vurur Meneviş
Mide Boşa Çalışmıyor
Getirir Ağzından Geviş
Sevda narin bülbüldür, dalına konsun göz oymasın,
Gül gibi açılsın aşkımız, başkası göz koymasın
Bebeğe hayat veren güzel annede,
Süt olsan ağzında, çekle çekilmiyor,
Köye gün doğan çatal, çatal tepede,
Işık ol karanlıklara, seçilmiyor,
Alın yazıma hülyasız yazılmıyor.
Bir dünya kurdum, bütün güzellikleri içerir,
Şelaleden akan nehirler, harflerden seçilir,
Sulamaya vadi bulur, şırıl, şırıl dökülür,
Kelimeler eksen olur, kutuplara bölünür,
Dizi, dizi gönüllerden, tatlı geçerler şimdi.
İnce, ince keman olur kaşların,
Dökülür dilinden, tatlıdır nağmen,
Yüzünde nur, anası güzel misin,
Yoksa, anasının güzeli mi sen.
Kipir, kipir ok olur kirpiklerin,
Gülü sevdiğini dersin,
Diken batınca eline,
Ne de çok feryat edersin,
Bak dağlara,
Gün batıyor üstüne,
Gık çıkmıyor dağlardan,
Senin olduğun yerde gül eğilsin,
Eğilmeyen varsa, sen o değilsin.
Ey nev-bahar kokusu göğsüme sin,
Uğruna yandığım tek değerimsin.
Sıcağı basınca, har gelir gönül,
Deli divane dolanır ardından,
Az gelir, deryaya daldırsan sönmez,
Sina çölü gibi yakar aşkından.
Derdine dalınca, zor gelir gönül,
Saçları dalgalı, gözleri çalıyor maviye,
Dururum yoluna, giderim öteye, beriye,
Gözlerine kurban olduğum benim olsun diye,
Güzel için dua edip Allah’a tapılmaz mı?
Sevdayı bülbülden dinledim, aşkı gördüm gülde,
Köyün üstüne düşmeden günün ilk ışıkları
Horozlar bile ötmeden çıkardılar dışarı.
Günün doğuşunu seyre dalarlardı sabah erken
Kahvaltıyı yaparlar bir yandan horozlar öterken.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!