Mavera denizinden aşk iksiri ver bana
İrem bahçelerinden bir demet gül der bana
Yandığım ateşlerin külünde sıla tüter
Vuslatım sen de kalsın hasreti gönder bana
(Mecrasını Arayan Satırlar 2018)
Tükettim geceleri, dalarak suretine
Çevirdim fincanları, hep senin niyetine
Kahveler yoldan uzak, muratlar hiçe doğru
Vuslatım sende kalsın, alıştım hasretine
İstanbul/2014
(Teşehhüt Miktarı 2020)
Kader Hataylara savurduğu an
Kopsun vuslatına doğru yapraklar
Hatıralar alev aldığı zaman
Kopsun vuslatına doğru yapraklar
Yollara baktıkça sızlar yüreğim
Bin bir parçaya böler sözcükleri vedalar
Saçıma düşen akın sebebinde sen varsın
Çıkamaz boğazımda mahpus kalır sedalar
Çığlığın pençesinde derin sükût kadarsın
Zemheri şafağında pencereye kar düşer
Yalnızlığa seslendim "kaderindir çek" dedi
"Her insan yalnız yürür eceline tek" dedi
"Keder yolunu gözler birbirine ek" dedi
Her vapur kalkışında her trende acı zil
Yalnızlık içimizde erişilmeyen menzil
Acele sokağa fırla akşamdan
Gölgen bir gölgeyi bulmasın sağla
Kimseler görmesin, yanmasın şamdan
Süzül köşelerden cılız çerağla
İster cama tıkla ister zili çal
Çözemezsiniz bir türlü kaderin cilvesidir.
Çıktığın zorlu yolda bazen yalnız yürürsün.
Sana kalan hayatın tortusu telvesidir.
Baktığın aynalarda her şeyi ters görürsün.
Gündüze dert dolanır yüzünü döker gece,
Uzaklarda bir ülke küf kaplı kokmuş tuzu
Kümesi tilki bekler kurdun elinde kuzu
Yarınları olmayan günlerin ortasında
Dört mevsim bayram görür mektebinde domuzu
İstanbul/2016
Yanımda taşıyorum hüznümü nere gitsem
Küllerim alevlenir yansam tükensem bitsem
Yalnızlık, ilmek ilmek işlemekte ruhuma
Keder yolumu gözler, " gel" demekte ruhuma
Günledir açılmadı ne pencerem ne kapım
Gözlerim öteleri hasretle harmanlıyor
Dizlerimin üstünde açık hayat kitabım
“Geçmişi sayfa sayfa okurum dinle” diyor
Kül oldu yangınlarda eski ahşap yapılar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!