Kanepede dalınmış uykuya.
Görülen bir rüya.
Otobüste yolculukta.
En öndeki koltukta.
Herkes oturur uyuyarak otobüste.
Bir aşk var kimsesiz.
Bende kalmış aşkından bir iz.
Söyle şimdi kim sessiz?
Artık gelmen gereksiz.
Hep kış olsada içim, kışın olduğu ayları sevmem insanlar üşümesin.
Kışı herkesin yazında yaşamayı severim.
Bilmiyorum hiç yazı sevemedim.
İçimi ısıtmaya başlarsa bırakamazsam.
Artık sıcaklık beklemiyorum.
Gece sakin sokakta ışığı tek açık olan evden.
Gündüz kalabalık durağın yanındaki sessiz mezarlığa.
Vakit gelmiş çıkılmış yolculuğa.
Bu gezinti bir prova.
Gezmeye devam ederim mezarda huzurla kendi kendime.
Yalnız bir mum duruyor karanlık ortasında.
Nerede olduğunu anlamak için fitil, mumu tutuşturdu yakmaya.
Mum değil, ışığı aydınlanıyor etrafta.
Ömür erirken, mum kendini ilk defa görüyör gölgesi duvarda.
Etrafta üfleyecek nefes yok, durdurmak için zamanı.
Ölmeden ölmek lazım.
Ölünce şaşırmamak için.
Acı gerçeklerle yüzleşmek lazım.
Tatlı yalanlardan kurtulmak için.
İnsanlar, insanlar.
Bir avuç meleksi insanlar.
Sürüyle şeytanlar.
Kurtulur mu ruhlar?
Ölüm aşkı bu gelsin göreyim.
Berrak suydum hiçbir şeyde.
Bir buluta yağmur oldum.
Nefesi anımsadım yeşilde.
Bir ormana nefes oldum.
Baktım gökyüzünde gördüğüm maviye.
Aşk zehirse sensin panzehiri.
İlacı yok bu zehirin senden başka.
Hasta, hazırlıklı ölüme zaafı zehiri.
Sende reçetesi, aşk bu başka.
Tüm yılanlar bir araya gelse, oluşturamaz bu zehiri.
Bir şarkıda takılı kalmak.
Bir daha çalmayacakmış gibi.
Belki de hayat gibi.
Tek seferlik ömür gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!