Kim demiş şehide ölüdür diye,
Şehitler ölmez ki, Rabbın katında,
Korkmadan ölüme, koşuyor diye,
Bir cennet verilir Rabbın katında.
Hayranım kahraman Türk efesine,
Vurdum duymaz değilim, sen söyle ben dinlerim,
Saftirik de değilim, ihaneti bilirim,
Canım sana fedadır, senle geçsin günlerim,
Asla aşka kör bakmam, kadir kıymet bilirim.
Aşkla dolu bu yürek, açılan bir gül olsa,
Cefa çekip incinen,
Mihnet sıkıntısından solan,
Peygamber zincirinde,
Nurlu yeri olan,
Enbiya oğullarından,
Çilekeş iki halka,
Ben veda busesini, alna koyup giderken,
Hicran ateşi yakar,sana hoşça kal derken,
Yüreğim sende kalsın, sana veda ederken,
Ayrılmak değil derdim, sen üzülme meleğim.
Damla damla gözyaşı, her ayrılık anında,
Yeter mi h(İ) ç yazmaya,
Ağaçlar ka(L) em olsa! ..
Lütfuyla du(Y) ulur sevinç,
Açıktır Rahm(A) nın her an kapısı,
Mürekkebe dön(S) e denizler!
Yaz yaz bitmez, hikmeti Rabbin! ..
(Y) olunuz düşerse bir gün,
B(U) yur eder sizi güler yüzüyle,
Ef(S) âneler kenti şirin Burdur’um
Yor(U) lup terlediğinizde buz gibi pınarlarından
Yusu(F) çasından esenlik-kardeşlik dolu çağrınıza,
Yusuf(Ç) a su uzatır yanan bağrınıza
“Tökezlemeyen at olmazmış amma,
Tökezleyip de kalkanı çok azmış.”
“Yayla yollarında göç katar katar,
Eşinden ayrılmış bir palaz öter.
Ötme palaz ötme,
Hak yolun yolcusu,
Celal sahibi,
Yaratanın sevgilisi,
Dostluk mesnedinde,
Şeref ve helallik! ..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!