VATAN DEDİ
“ Zafere giden yol çiçekli olmaz.”
Bu yol uzun, bu yol dik, bu yol dikenli.
Bilir misin bu yolda ne çileler var?
Yürümüş Kara Fatmalar, Ayşe Bacılar,
KİMSİN SEN (Gülce Buluşma)
Kimsin?
Nesin!
Kimin nesisin?
Bir düşün! ...
Nuh,
Nebi
Peygamber
Zincirinde,
Dönem halkası.
Her halka, çileyle
BİLMEZ İDİM (Gülce Buluşma)
Bilmez idim,
Âlem-i bekadan
Kimdir beni,
Şu dünyaya indiren?
Bilmez idim,
Kendi güzelliğinle gururlanıp övünme,
Gururun, derya olur, gün gelir boğar seni.
Güzellik gelir geçer, gençliğine güvenme,
Bir zalime düşersen, severken boğar seni.
Aşk öyle bir duygu ki, ona paha biçilmez,
Haberin Var mı?
Gerdanında çifte ben, kaşın gözün sürmeli,
Görenler hayran sana, bundan haberin var mı?
Senin gibi güzele, nasıl meyil vermeli,
Güzelliğin gülistan, bundan haberin var mı?
NİYAZİ (Gülce üç gül)
Sabah vakti aynı saat, çıkıyordu evinden,
İşin ehli her zanaat, geliyordu elinden,
Geçinirdi kıt kanaat, bizim komşu Niyazi.
İSRAF (Gülce Yunusça)
Vahdet-i vücudu, abes görenler,
Ne bilsin bu yolla, olunur eşraf.
Sarf edip zamanı, devran sürenler!
Harcar ömrü, eder israf.
SEN VARSIN (Gülce Sone’m)
Can kafeste kaldıkça, inan ki seveceğim,
Gecemde gündüzümde, alın yazımda varsın.
Çöp çatan böyle çatmış, gönül köşkümde yarsın,
Ahdettim yemin ettim, dizinde öleceğim.
AŞK’IN PERİSİ(Gülce -Tokmak)
Diyordun ki; talih kuşu ben oldum,
Güvendim sana ben, sendeki sese,
Tepeden tırnağa, dert ile doldum,
Esir aldın beni, soktun kafese.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!