Okunmaz
Buruşmuş kağıtlar
Okunmadı yazılanlar
Sevdayı yazdılar
Yol uzun muydu
kaç ışık yılı
çıkmıyor hiç aklımdan
göz kapaklarını inceden süzüşün
dudakların, ıslak öpüşün
günün ardından kovaladığım
geceye sakladığım düşün
uyuyamıyorum
ben bir şaklabanım
içim de en şaşalı panayırım
çocuklar kaçın…
zehirden kağıt helvalarım
karıncadan atlarım
dönenmeden duran dolaplarım
düş yorgunuyum ben
sevda uğruna yanmış
ellerim nasır bağlamamış
yada ne bileyim
çok geçtin diye kapı önünden
dayak yiyip de ağlamamış
ezgiyim,kırık sazda, gam telinde bir ezgiyim
bakın bana,dinleyin,ben bir anlık sezgiyim
tutuşan ellerim,kanayan dilim
ne yana vursam,parçalanır yüreğim
mecnunum,Acem ilinde,korkutun dilindeyim
I-
Eylül
Hissetim seni
Dokundun saçlarıma
Okşarım rüzgardan tenini
Yanarım ben
Ey öpülesi
Ey yaşanası
Ey beyaza karalar çizen kadın! !
ruhum
dile gelse
Sen beni değil
Beni sevmeyi sevdin
Sevmek adına ne varsa
Çizdiğin resme bakıp
Onun adını verdin
Sen beni değil
zaman
kimi zaman
yıpratır eşyayı çürütür
eti kemik den ayırır öldürür
yaprağı düşürür dalından süründürür
Sen benim neyimsin
Uçuk dudaklarıma sürdüğüm
Islak, hazan öpücüğüm
Derya, deniz, kaç mil
Kaç kulaç içime attığın kördüğüm
yazdıklarını yaşayan adam..canım abim.