Gittiğin o günden beri yoktum say
Gel de beni yeniden var et gayrı
Şu gözleri bir sel gibi aktı say
Akan yaşlarımı gel de sil gayrı
Hayat mı? Geçer ah edip yanmayla
Söylenecek onca kelime varken
İçin içini yer dilin lal keser
İşte o vakit bu vakittir derken
Dilinin ucuna gelirde gider
Fırtınalar kopar derinlerinden
Ben yolumu buldum, Ali yolunda
Yolum tarif etmek, sana ne gerek
Bir vakit zerreydik, aşkın kabında
Boşluğu doldurmak, size ne gerek
Söyleyip durursun, hakkı bul deyi
Çılgınlıklarımız olmayacak mı?
Bu sır perdesini bize tutan kim?
Şimdi sevsem engel gelip çatmaz mı?
Söyle sevgili söyle o duran kim?
Ah sözlerim nasıl eksik kalmıştı
Nice güzellere gönül bağladım
Geçer körpeliği faniymiş meğer
Kalbe değil; kaş, göz, duruşa baktım
İçi dıştan daha mühimmiş meğer
Hele biri vardı dillerde destan
Nasıl koştuysak bu hayat yolunda
Yarını olmayan günler gibiyim
Göçün tutmuş bütün yükü sırtında
Menzili belirsiz kervan gibiyim
Karanlıkta kalmış gülüş içinde
Kim bilir kaç sevda gizli
Rıhtımda oturduğum bu iskelede
Kimler uğurlanmıştır
Kaç hayale dalınmıştır
Öyle ufuklara dalmış
İnceden yaşarmış gözlerle
Elde imkân varken, hayat bir yokluk
Varlık içindeki, yoktan usandım
Başımda dolaşan bir kuru çokluk
Kötü günde kaçan, dosttan usandım
Dünya denilen yer, bana bir zindan
Gözlerim gözüne bakıp dururdu
Sende ki aynayı, görenin mi? Var
O gözler beni, ufuklara vurdu
Uzaklara bakıp, dalanın mı? Var
Köşelerde gezer, gizlidir aşkı
Bir göz açıldı kış vakti dünyaya
Böylece başlamış oldu hikâyem
Başı nerde sonu nerde bilmem ya
Vakti belirsiz zamandı hikâyem
Bir kolay bir zorlu gezdik zamane
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!