Kavaçi Gırbavitza mahallesi, ağaçlıklı ve açık yemyeşil;
Osmanlı hamamı içinde’n bir başka imparatorluk Pontus
Ve uzar böyle gider insanlık tarihi rus bebekleri –
Atom üstlerinden sanki farklı lezzetteki 6 kuarklara;
Yıldızlardan ama sümüklüböcek şeklendirilmiş
Galaksilere, ceviz gibi bağırsak ve beyin, sağanak …
Her şeyi bilemiyor ki insan, öyleyse;
Neden güzelleştirmesin her şeyi, daha az bilen.
Beynimizin içinde sayısız nöron:
Sayısızın da daha fazlası olur mu olur;
Bundan daha fazla bağlantılar, hücreler arası.
Orman gibi her yer; çölleşmeler tutarsız...
Üstüne kavuşmuş bir biçimde
kafeste allı pullu, göğü izliyordu.
Silkinerek ürkekliği
demir parmaklıklara bir tos vurdu.
Kilitlenmemiş kapı dikkatsizce
oldu onun garip özgürlüğü.
Elektrikler gittiğinde kalakalıyorsun
Bir süre oraya buraya koşturuyorsun
Fark ediyorsun pilli oyuncağı çalıştırdığında
Idle-abel is in a league of queue
(that) it'd no name in meaningless.
So precious, but means what you are;
esp. in your big, silent sentences.
So soul would easily say in a car
tepeden indi kilise duvarları üzerine,
değil papazların üzerine.
müslümanlığın üzerine ise hiç.
kundağın üzerine inmeye
'Tomurcuk kırçiçekleri' vadisinde
yaşlı ağaçlar gördüm.
Ormanın arasında, ormanla yukarıdan vuran güneşin
ışınböcekleri ve 'renk kelebeği'
canhıraş bir şekilde, oldukça delişmen,
ipekalıntıları'ndan doğru, sanki peygamber devesi uzantı kollarında kozalar örmekteydi.
Kull, Crom adına! ! İblis yılan tanrı Seth, yerler zangırdıyor yaşlılığa doğru götüren zamanın içindeki aşındırıcı çark hormonların beslemesi hareket eden adelelerin gücüyle sana doğru! Öyle ki, her şey göründüğü gibi, olduğu haliyle –bu, bulunduğum, büyünün sahtesinden uzak mevkide.
Dur, bekle. Senin içinde asıl bir sen var ki bu aykırı, ve seni senden özgül bırakacağım! !
Prangalar adına terlemeyi sevmem, ama hayatta hep terledim.ah Senin için! ! …
Oysa soğuk olsa kazak giymek kolaydır, sıcak olunca ise deriyi soyamıyoruz.
Yılbaşı çamındaki sihirli alaşım, doğal …
A.
Meyve, baharat ve kuruyemişlerin karışımı
Var Celalettin-i Rumi tatlısında.
Un da yok, şeker de …
Büyük kazanda bir macun ezmişti,




-
Nilgün Budak
-
Aynur Özbek
Tüm Yorumlaryeni tanımaya başladığım bi kimlik.. şiir başlıklarını ilginç buluyorum. konular da öyle.. edebi yorum yapmak istemiycem bi şair gibi geldi şimdilik bana. çünki edebi olmak amacıyla yazmıyor sanki.. derdi içini dökmek, derdi bilgileri ve ideallerini paylaşmak gibi geldi.. eh.. şimdilik bu kadar.. se ...
KARMAŞANIN ŞAİRİNE;
Yaşam pek çok farklı gibi görünen alanıyla bile birbiriyle ilintilidir. Senin pek çok farklı ürününde (şiir ve deneme yazılarında) bu bakışı kavrayabilen bir yerden ele aldığın, konuları böylesi bir mercekten bakarak gözden geçirdiğin, olguları birbirine katıp sonra yenid ...