İp asılınca çocuğun boğazına
Annesinin kek kokusunu anımsadı
Atınca adımını kokuya
Bulutlar rüzgârı
Rüzgârlar yağmuru taşır
Saçlarına
Saçların gözlerimi
Gözlerim seni taşır
Yüreğime
Gitmek için
İhtiyaç varsa bir diğerine
Dön bak son bir defa
Ben yağmuru da
Rüzgârı da
Senide taşırım
İki aşk arasında kalmışsın
Camın yastıklığında
Ağaçlar ilk sayfalarını çeviriyor
Mevsim daha ilkbahar
Karşı istikametlere giden
İki yanlış trendik
Ben senin üstüne titrerdim
Sen beni ezmek için yüreğimden geçerdin
Birlikte olacağımız tek istasyon kalbindi
Sana ulaşacağımı anlayınca kapattın
Doğdum önce saçlarımı giyindim
Sonra sakallarımı
Arada bıyıklarımda misafir oldu
Ben farkında olmadan
Büyüdüm
Saçlarının beyaz penceresini aç
Bir hırsız girecek
Yılların çaldığı taneleri toplayacak içinde
Yüzündeki çizgileri aç
Senden habersiz, biri girecek
Gözlerin merhaba derdi
Ayakların git
Patik örmüştü sokaklar
Höllüksüz doğmuştun
Doğuştan ıslaktı toprak
Kırmızı renk asılı kalmıştı siyaha
Hoş geldin bebek
Ölüm bahçesine uzanan gecenin
Sabahına hoş geldin
Ağaracak daha saçlarının alacakaranlık hüznü
Her ayrılık yüze atılan imza
Veda öpücüğü umudun
Annenin içinden
Dünya ya batan
Bıçak
Kanamalı bir doğum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!