Ne zaman ulu bir çınar görsem,
Nazım düşer aklıma.
Yüreğim üşür, yüreğim donar,
Gözlerim yanar.
Gözlerim uzaklara dalar
Dalar,
Yaşamak dediğin
Astarı yüzünden pahalı bir aşk değil mi?
Aç domuzlar gibi kurcalar insanın beynini
Hınzır gülümseyen hayali rüyasına sığmaz sevgilinin
Bir yalnızlık ormanında
Dere tepe gezemeden,
Meyvesini yiyemeden,
Doyamadan bu dünyadan,
Gitmenin acelesi ne?
Elem keder kaygıların.
Kalbim kırıldı.
Aşklarım gele atıyor.
Yalnızlığım,
Geceyi ağlatan şarkıların
Hüznüne karışıyor.
Temmuz 2002'de 41. Uluslararası Bursa Festivali kapsamında TKM'de Çobanımsı Yalnızlıklar ismiyle açtığım, 'Doğa Arıtması Ağaç Heykel' sergisinden bir kaç çalışmam...Sizlerle paylaşmak istedim. İyi seyirler.
Aklıma düştükçe,
Burnumun direği sızlıyor çocuğum.
Yemek sonu yakılan bir sigara..
Yorgunluk ilacı bir demli çay
Ve rüyalarda uçmalar.
İnsan bizim buralarda özleniyor.
Buralar dediğim, dağlar yaylalar.
Yeşil istemediğin kadar.
Hava desen içini sızlatır.
Sağır gecelerde,
Yatağımı dar eden şiirlerdi.
Sözcükler yatağına sığmayan nehir,
Sözcükler boğazıma düğümlenen
Darağacı ilmeği.
Biliyorum.
Gelmeyeceksin.
Yalvarsam da,
Seviyorum,
Seni çok özledim desem de boşuna.
Hı! ıh!
Sana dair yalnızlığım.
Senin için şiir yazdım.
Gece gündüz sarhoş gezdim.
Kör-kütük oldu gençliğim.
Görmezlikten geldiğinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!